Vergi Ziyaı Cezasının İptali Davası Nedir

Vergi Ziyaı cezası nasıl iptal edilir? Dava açma şartları nelerdir? Bu yazımızda bu konular ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.

Vergi nedir?

Vergi, hükümete ve çeşitli kamu hizmetlerine fon çıkarmak amacıyla toplum sözleşmesinin cebrine dayanarak gerçek ve tüzel kişilerden alınan zorunlu mali ücret ödetmesidir. Çoğu ülkede kamusal, ortak toplumsal veya üzerinde anlaşmaya varılmış ulusal ihtiyaçların ve hükümetin işlevlerinin karşılanması için yürürlükte olan bir vergi sistemi vardır. Bazıları, kişisel yıllık gelir üzerinden düz bir vergi yüzdesi oranı uygular ancak çoğu ölçekli vergiler, yıllık gelir tutarlarının parantezlerine dayalı olarak kademelidir. Çoğu ülke, bir bireyin gelirinin yanı sıra kurumsal gelir üzerinden de vergi alır. Ülkeler genellikle servet vergileri, veraset vergileri, emlak vergileri, hediye vergileri, satış vergileri, kullanım vergileri ve gelir vergileri gibi vergi kalemleri uygulamaktadır. Hukukumuzda vergiler ile alakalı düzenlemelerin usul ve esasları 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenmektedir.

Vergi cezaları nelerdir?

Maddi hukukta suçlar ve cezalar Türk Ceza Kanunu’nda düzenlense de bazı özel kanunlarda da suçlar ve cezalar düzenlenmektedir. Örneğin Türk Ceza Kanunu’nda ruhsatsız silah taşımanın cezası düzenlenmemişken Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’da ruhsatsız ateşli silah taşıma ve bulundurmanın cezası düzenlenmiştir.

Vergi ile alakalı suçlar ve cezalar ise Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmeyip Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu bağlamda Vergi Usul Kanunu’nda vergi cezaları iki şekilde düzenlenmiştir:

  • Verginin Ziyaı
  • Vergide Usulsüzlük

Verginin ziyaı nedir?

Vergi Usul Kanunu’nun 341. maddesi uyarınca verginin ziyaı mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder. Yani vergi ödemekle mükellef olan vergisini ödemeyi geciktirmekle, hiç yerine getirmemiş olmakla veya eksik yerine getirmekle 341. madde uyarınca vergi ziyaına sebep olmuştur.

Vergi ziyaı idari bir yaptırımdır ve bu sebeple hapis cezasını gerektiren bir suç değildir, kabahattir. Vergi ziyaının meydana gelmesiyle mükellef kişi hakkında para cezası kesilmektedir.

Vergi ziyaı:

Madde 341 – Vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder.

Şahsi, medeni haller veya aile durumu hakkında gerçeğe aykırı beyanlar ile veya sair suretlerle verginin noksan tahakkuk ettirilmesine veya haksız yere geri verilmesine sebebiyet vermek de vergi ziyaı hükmündedir.

Yukarıki fıkralarda yazılı hallerde verginin sonradan tahakkuk ettirilmesi veya tamamlanması veyahut haksız iadenin geri alınması ceza uygulanmasına mani teşkil etmez.

Vergi ziyaı ne zaman oluşmaktadır?

Vergi ziyaı kabahatini oluşturan fiiller tahakkuk aşamasından önce, tahakkukun yani verginin ödenmesi gereken zamanın geldiği andan önce işlenmelidir. Veri tahakkuku Vergi Usul Kanunu’nun 22. maddesinde açıklanmıştır:

Verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir.

Vergi ziyaının cezası nedir?

Vergi ziyaı usulsüzlük olmadığından dolayı hapis cezasını gerektiren bir fiil değildir, sadece mükellef veya sorumlu hakkında para cezası kesilmektedir. Vergi ziyaının cezası Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesinde düzenlenmiştir:

Vergi ziyaı cezası

Madde 344 – (Değişik: 22/7/1998-4369/11 md.)

(Değişik, birleştirilen birinci ve ikinci fıkra: 23/1/2008-5728/275 md.) 341 inci maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilir.

Vergi ziyaına 359 uncu maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu ceza üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanır.

Vergi incelemesine başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra verilenler hariç olmak üzere, kanuni süresi geçtikten sonra verilen vergi beyannameleri için bu madde uyarınca kesilecek ceza yüzde elli oranında uygulanır.

Bu bağlamda 341. madde uyarınca vergi ziyaı kabahatini işleyen mükellef veya sorumlu hakkında vergi kaybına sebep olunan tutarın 1 katı oranında para cezası kesilmektedir.

Vergi ziyaı cezasına itiraz ve iptali davası yol haritası

Vergi ziyaı cezasına doğrudan vergi mahkemelerinde iptal davası açılabilmektedir. Ancak mükellef idareye yani vergi dairesine itiraz yolu ile başvurduktan sonra ya da ceza ihbarnamesinin kendisine tebliğ edilmesinden sonraki 30 gün içerisinde uzlaşma yolundan sonuç alamazsa iptal davası açabilir. 

Vergi ziyaının iptali davası açma süresi

Vergi mahkemelerinin görev alanına giren iptal davalarında genel süre İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesi uyarınca 30 gündür.

İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca süre vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği tarihi izleyen günden başlamaktadır. Önemle belirtmekte fayda var ki tatil günleri de süreye dahildir. Son gün tatile denk gelirse akabindeki ilk iş gününe kadar süre uzamaktadır.

İptal davası nasıl açılır?

Vergi ziyaının iptali davaları İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır. Avukatlar vasıtasıyla dava açılacaksa UYAP portalı üzerinden iptal davası açılabilmektedir. Dilekçelerde aşağıdaki hususların bulunması gerekmektedir:

  • Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası
  • Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller
  • Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi
  • Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar
  • Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası.

Ayrıca dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesi ekine eklenmelidir. 

İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca dilekçeler ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrak, Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıklarına veya bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi başkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın asliye hukuk hakimliklerine veya yabancı memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebilir.

Önemli not 2: İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca iptal davasına başvurmadan önce üst makamlara başvurulabilmektedir. İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurmaktadır.

Vergi ziyaı cezasının iptali davasında yürütmenin durdurulması

İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur. Ayrıca yürütmenin durdurulması kararı istenilmesine gerek yoktur.

Vergi ziyaı cezasının iptali davasında görevli ve yetkili mahkeme

Vergi ziyaı cezasının iptali davalarında görevli ve yetkili mahkemeler vergi mahkemeleridir. Dilekçeler bu mahkemelere hitaben yazılmaktadır. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca Çözümlenmesi Danıştay’ın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde adli yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir. Görevsiz yargı merciine başvurma tarihi, Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilir. Adli yargı yerlerine açılan ve görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra birinci fıkrada yazılı otuz günlük süre geçirilmiş olsa dahi, idari dava açılması için öngörülen süre henüz dolmamış ise bu süre içinde idari dava açılabilmektedir.

Yorum yapın