İlamsız İcra Takibine İtiraz

İLAMSIZ TAKİPLERDE İTİRAZ

İlamsız İcra Nedir?

İlamsız icra, alacaklının, borçludan tahsil edemediği alacağını devletin cebir yetkisini kullanarak borçludan zorla aldığı bir icra yoludur. İcra İflas Kanunu’nun 42. maddesinde düzenlenen ilamsız takip, takip talebiyle başlar ve haciz yoluyla, rehinin paraya çevrilmesiyle veya iflas suretiyle devam eder.

İlamsız icra yolu ile takipte önemli olan husus, takibin konusu alacağın bir mahkeme kararına veya kanunda ilam yerine geçen bir karara bağlı olmamasıdır. Yani ilamsız icrada alacaklı olduğunu düşünen kişi takibe dayanak olarak sözleşme, fatura sureti veya borç ikrarını gösterir bir belgeyle takibe başlayacağı gibi hiçbir şey sunmadan dahi takibe başlayabilir. Ancak alacağın dayanağının olmaması takibi haliyle olumsuz etkileyebilecektir.

İlamsız icra takibi nasıl başlatılır?

İlamsız takip, alacaklının icra dairelerine takip talebi ile başvurmasıyla başlatılır. Alacaklının alacağını icra yolu ile tahsil edebilmesi için icra dairesine başvurması gereken süre İcra ve İflas Kanunu’nda belirtilmemiştir çünkü bu süreyi belirleyecek unsur alacaklı ile borçlu arasındaki borcun ne olduğu ile alakalı bir durumdur. Örneğin alacaklı ile borçlu arasındaki borç Borçlar Kanunu 146 ve 147. maddelerdeki borç türlerine giriyorsa 10 ya da 5 yıllık zamanaşımına bağlıdır. Zamanaşımı sürelerinden sonra alacak için icra dairesine başvurulup icra takibi başlatılabilir. Takibi başlatan icra memurunun borcun zamanaşımını kontrol etme zorunluluğu bulunmamaktadır.

Takip talebinin icra dairesine ibrazının ardından icra memuru takip talebiyle beraber bir ödeme emri çıkarır ve bunu borçlunun adresine tebliğ eder. Bu ödeme emrinde borcun konusu, değeri, faizi ve itiraz usulleri yer alır.

İlamsız icra takibine itiraz

Ödeme emrinin dosya borçlusuna tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde borçlu icra dairesinde icra takibine itiraz edebilir. Bu itiraz iki şekilde gerçekleştirilir:

  • Borca itiraz
  • Yetkiye itiraz

Burada önemli olan husus borçlunun itirazını net ve açık bir dille ifade etmesidir. Bu itiraz yazılı bir şekilde bizzat takibin başlatıldığı icra dairesine yapılmalıdır. Takibin başlatıldığı icra dairesi ile borçlu arasında uzun bir mesafe varsa borçlu dilekçesini bulunduğu yerdeki icra dairesine ibraz edip havale ile takibin başlatıldığı icra dairesine gönderilmesini talep edebilir.

Önemli not: Borca itiraz ile yetkiye itirazın ayrı ayrı açık bir dille yapılması gerekir. Yani sadece borca itiraz halinde yetki konusu kesinleşeceği ve yetkiye ilişkin değerlendirme yapılmayacağı gibi sadece yetkiye itiraz halinde borç kesinleşeceğinden borca ilişkin değerlendirme yapılmayacaktır. 

Borca itiraz, dosya borçlusunun tebliğ edilen ödeme emrinde yer alan borca karşı bir yükümlülüğünün olmadığına dair yaptığı itirazdır. Bu bağlamda dosya borçlusu ödeme emrine yaptığı itiraz ile borcu tümüyle veya kısmi olarak reddetmektedir.

Borçlu, borca itirazını hiç borcu dolmadığına, borcu daha önce ödediğine veya kısmi itiraz olarak borcunun ödeme emrinde yer alan miktardan daha az olduğuna dayandırabilir. Ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde bu itirazın yapılması halinde başkaca bir işleme ihtiyaç duyulmadan takip duracaktır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta borçlunun itirazını açık bir dille, yanlış anlaşılmaya varmayacak cümlelerle, net bir şekilde yapmasıdır. Özellikle kısmi itirazda borçlu itiraz ettiği kısmı net olarak ifade etmelidir. Örneğin ödeme emrindeki 100.000 TL borca karşılık kısmi itiraz yapmak isteyen borçlu itiraz dilekçesinde “Borcum çok daha az” gibi belirsiz bir ifadeye başvurmamalıdır. “100.000 TL borcun 70.000 TL olan kısmını ödedim. Geri kalan borcum 30.000 TL’dir” gibi bir beyanla itirazını net olarak sunmalıdır.

Belirtmek gerekir ki borçlunun yetki dışındaki tüm itirazları borca itiraz olarak kabul edilmektedir. Örneğin takibin dayanağı olan belgeye, faize veya faiz oranına itiraz etmesi halinde borçlunun borca itiraz ettiği kabul edilmektedir. Ayrıca borçla birlikte borcun tüm fer’ilerine de itiraz edilmesi gerekir. Zira örneğin sadece borç miktarına itiraz etmek borcun faiz oranını da kesinleştirecektir. İtiraz edilen her kalem dilekçede ayrı ayrı belirtilmelidir.

Yetki yönünden yapılan itiraz halinde de takip duracaktır. Eğer borçlunun yetki itirazı alacaklı tarafından kabul edilirse alacaklı dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini isteyerek yetkili icra dairesinden yeni ödeme emri gönderilmesini talep edebilir. Ancak yetki itirazı alacaklı tarafından kabul edilmezse bu durumda alacaklı (sadece yetki itirazının yapıldığı varsayılarak) icra mahkemelerinde itirazın kaldırılması davası açmalıdır.

Borçlunun yetkiyle beraber borca da itiraz etmesi durumunda alacaklının açtığı itirazın kaldırılması davasında mahkeme öncelikle yetki itirazını incelemektedir. 

Önemli Not: İlamsız icrada takibin bir belgeye dayandırılması şartı bulunmadığından dolayı bu hakkın kötüye kullanılmasını engellemek için kanun koyucu İcra ve İflas Kanunu’nda itirazın takibi durduracağını belirtmektedir. Yani takibe itiraz halinde takip olduğu yerde duracak ve alacaklının itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davası açıp sonuçlanmasını beklemeden haciz aşamasına geçilmeyecektir. Yani burada İcra ve İflas Kanunu borçluyu haksız takiplere karşı korumaktadır.

Menfi tespit davası

İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca düzenlenen menfi tespit davası, varlığı iddia edilen bir hukuki ilişkinin aslında olmadığının tespiti için açılan davadır. Borçlu borcunun olmadığını icra takibi sırasında, takipten önce veya talibin sonuçlanmasından sonra açabilir. Burada icra takibinin kesinleşip kesinleşmediği önemli değildir. Borçlu takibin her aşamasında borçlu olmadığını kanıtlamak için menfi tespit davası açabilir.

İstirdat davası

Borçlu icra takibi sonucu cebren ödediği borcun aslında olmadığını kanıtlamak istiyorsa ve bu borcun iadesini talep ediyorsa menfi tespit davası açmadan istirdat davası açabilir. Bu davanın kabulü ile borçlu haksız olarak ödediği sözde borcu iade alabilir. 

İtirazın kaldırılması ve itirazın iptali

İcra ve İflas Kanunu’nun 68. maddesine göre itirazı kesin olarak kaldırmak isteyen alacaklının elinde eğer yine 68. maddede sayılan imzası ikrar edilmiş veya imzanın noterce onaylandığı senetler, resmî kurumların, yetkili makamların ya da kredi kurumlarının düzenlediği belgelerden varsa alacaklı duran takibi kesin olarak icra mahkemesine başvurarak kaldırabilir. Borçlu eğer borcunu resmi memurlar karşısında ikrar ederse yine itiraz kesin olarak kaldırılabilir. İtirazın kesin kaldırılması halinde takip kesinleşir.

Eğer takip dayanağı adi bir senetse İcra ve İflas Kanunu 68/a uyarınca itirazın geçici olarak kaldırılması için alacaklı icra mahkemelerine başvurabilir. İtirazın geçici olarak kaldırılması halinde de takip kesinleşmez. Borçluya 7 gün içinde borçtan kurtulma davası açması için süre verilir.

İtirazın iptali davası, alacaklının elinde İcra ve İflas Kanunu 68 ve 68/a maddesindeki belgelerden bulunmaması halinde başvurabileceği bir itiraz kaldırma yoludur. İtirazın iptali davasının kabulüyle takip kesinleşir. Alacaklı kararı icra dairesine sunarak takibe devam edebilir. Ardından haciz istenebilir.

İtirazın iptali davası ve itirazın kaldırılması yargılaması sonunda hükmedilen icra inkar tazminatı

Eğer dava sonunda borçlunun itirazı haksız bulunur ve itirazın kaldırılmasına karar verilirse dosya tutarının %20’sinden az olmamak üzere borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilir.

İtirazın iptali davasında ve itirazın kaldırılmasında süreler

İtirazın iptali davası İcra ve İflas Kanunu’na göre itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde açılmak durumundadır.

İtirazın kaldırılması için başvuru süresi itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 6 aydır. Bu sürelerin geçilmesi halinde tekrar itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali için başvuru alınamaz.

İtirazın iptali davasında ve itirazın kaldırılmasında görevli mahkeme

İtirazın kaldırılması başvurusunda görevli mahkeme İcra Mahkemeleri’dir.

İtirazın iptali için görevli mahkeme alacağın türüne göre değişmektedir. Para alacakları için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.

İtirazın iptali davasında ve itirazın kaldırılmasında yetkili mahkeme

İtirazın kaldırılması başvurusunda yetkili mahkeme İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre takibin başlatıldığı icra dairesinin bağlı olduğu İcra Mahkemeleridir.

İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca belirlenmektedir. Bu bağlamda itirazın iptali davasında yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir.

Anahtar Kelimeler:

İlamsız takip

Ödeme emri

Takip talebi

Haciz

İcra

İlamsız icra takibi nasıl başlatılır?

İlamsız icra takibine itiraz

Menfi tespit davası

İstirdat davası

İtirazın kaldırılması ve itirazın iptali

İtirazın iptali davası ve itirazın kaldırılması yargılaması sonunda hükmedilen icra inkar tazminatı

İtirazın iptali davasında ve itirazın kaldırılmasında süreler

İtirazın iptali davasında ve itirazın kaldırılmasında görevli mahkeme

İtirazın iptali davasında ve itirazın kaldırılmasında yetkili mahkeme

Yorum yapın