Devlet Memurlarının İş Bırakma Eylemi Yasal Mı?

İş Bırakma Eylemi Yasal Mıdır?

Her ne kadar 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu m.27 gereği 657’ye tabi memurların grev hakkı olmadığına dair yasal hükümler bulunsa da gerek AYM gerek AİHM, devlet memurlarının, kamu görevlisi statüsünde olan diğer personellerin üyesi olduğu sendikanın aldığı karar doğrultusunda, belirli bir süre içerisinde mali, özlük, sendikal hakları başta olmak üzere hukuk düzeninin koruması gereken her türlü konuda tepkisini dile getirmek amacıyla iş bırakma eylemi yapabileceğini içtihat etmiştir. Yani İş Bırakma Eylemi belirli şartların varlığı halinde yasaldır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Karaçay-Türkiye Davası

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Karaçay-Türkiye davasında; (27 Mart 2007 tarihli, Başvuru No:6615/03) Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nda elektrik mühendisi olan davacının, üyesi bulunduğu sendika tarafından memur maaşlarına yapılan düşük zammı protesto etmek ve kamuoyu oluşturmak maksadıyla 5 Eylül 2002 tarihinde İstanbul’da yapılan eyleme katıldığından bahisle uyarma cezasıyla cezalandırılmasının ve verilen uyarma cezasının “demokratik toplumda gerekli olmadığı” ve bu ceza nedeniyle AİHS’nin 11. maddesinin ihlal edildiği yönünde karar verdiği, Urcan Ve Diğerleri/Türkiye Davası (17 Temmuz 2008 23018/04 sayılı) kararında da; aynı mahkeme, başvuranların .. sendikasının çalışma koşullarının iyileştirilmesine dikkat çekmek amacıyla düzenlediği bir günlük greve katıldıkları için sonradan para cezasına çevrilen mahkumiyet cezasına çarptırıldıklarını ve geçici olarak kamu hizmetinden uzaklaştırıldıklarını belirterek, başvuranlara Türk Ceza Kanunu uyarınca cezai yaptırım uygulanmasının “demokratik bir toplum için gerekli olmadığı” sonucuna varmıştır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Satılmış Ve Diğerleri/Türkiye Davası

Yine, Satılmış Ve Diğerleri/Türkiye davası’nda ise; (17 Temmuz 2007 74611/01); İstanbul Boğaz Köprüsü’nde görevli gişe memurları olan davacıların işi yavaşlatma eylemi nedeniyle haklarında açılan tazminat davası sonucu ortaya çıkan zararı ödemek zorunda kalmalarının, varılmak istenilen amaçla orantılı bulunmadığına ve “demokratik bir toplum için gerekli olmadığına” kanaat getirmiş ve kararın verildiği tarihte ayrıca kamu görevlilerinin örgütlenme hakkının sınırlı olduğu ve içerisinde bulundukları olumsuz koşulların kamuoyuna duyurulması için başka bir seçenekleri olmadığı belirtilmiştir.

Diğer taraftan, Türkiye’nin de onayladığı 87 no’lu ILO Sözleşmesinin 3. maddesinde de; çalışanların ve işverenlerin örgütleri tüzük ve iç yönetmeliklerini düzenlemek, temsilcilerini serbestçe seçmek, yönetim ve etkinliklerini düzenlemek ve iş programlarını belirlemek hakkına sahip oldukları ve kamu makamlarının bu hakkı sınırlayacak veya bu hakkın yasaya uygun şekilde kullanılmasına engel olacak nitelikte her türlü müdahaleden sakınmaları gerektiği düzenlemesine yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da vurgulandığı üzere kamu görevlilerinin ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerinin iyileştirilmesi amacını taşıyan eylemler AİHS’nin 11. maddesi kapsamında korunmaktadır ve yasaldır.  Yukarıda açıkladığımız gerekçelerle Sendika Tarafından alınan İş Bırakma Eylemi kararına uyulması aşağıdaki şartların varlığı halinde hukukidir.

    İş Bırakma Eyleminin Yasal Olması İçin Gerekli Şartlar Nelerdir?

    • Danıştay, AYM ve AİHM içtihatlarına bakıldığında iş bırakma eyleminin yasal olabilmesi için aşağıdaki şartların varlığının mahkemeler tarafından araştırıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle aşağıdaki hususlara dikkat edilerek İş Bırakma Eylemi kararı alınması tavsiye olunur.
    • Sendika genel merkez yönetim kurulu kararı gereği tüm üyelerin iş bırakma eylemine katılabileceğine ilişkin tereddüte yer vermeyecek alınan bir kararın varlığı.
    • Sendikanın iş bırakma eyleminin makul bir süre öncesinde duyurulması,
    • Eyleme katılmanın milli güvenliğe, kamu düzenine, suç işlenmesinin önlenmesine, genel sağlık, genel ahlak ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunmasına zarar vereceği şeklinde herhangi ihtimalin bulunmaması ya da bu hususlarda idarece herhangi bir itirazda bulunulmaması,
    • Sendika kararının iptaline ilişkin herhangi bir adli ya da idari kararın bulunmaması.

    Şartlarının varlığı halinde yapılan “İş Bırakma Eylemi” yasal şartlara haizdir. Bu iş bırakma eylemi neticesinde sendika üyelerine idarece disiplin soruşturması yapılması mümkün değildir.

    İş Bırakma Eylemine Katılan Sendika Üyelerine Disiplin Cezası Verilebilir Mi?

    İş bırakma eylemi neticesinde yargıya intikal etmiş disiplin cezaları irdelendiğinde, iş bırakma eylemi neticesinde disiplin soruşturması yapan idarelerin sendikanın almış olduğu İş Bırakma Eylemi kararından haberdar olmadığı ve özürsüz işe gelmeme nedeniyle disiplin cezası verdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle sendikaca İş Bırakma Eylemi kararı alınması durumunda bu kararın mümkünse sendika üyelerinin eylem yapacağı idarelere yazılı bir şekilde bildirmesinde fayda olduğu görülmektedir.

    Sendikanın aldığı karardaki şartlar dahilinde yapılan iş bırakma eylemlerinden dolayı sendika üyelerine bağlı oldukları idareler tarafından disiplin soruşturması yapılamaz. Yapılması durumunda bu işlem aşağıda belirttiğimiz Yüksek Mahkeme ve İdare Mahkemeleri kararlarından da anlaşılacağı üzere hukuki olmayacaktır ve İptal edilebilecektir. Bu nedenle sendika üyelerimizin demokratik bir hak arayışı yolu olan İş Bırakma Eylemlerine katılırken herhangi bir tereddüte düşmesine gerek yoktur.

    Disiplin cezasının iptaline ilişkin yazmış olduğumuz yazıya bu linkin üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.

    İŞ BIRAKMA EYLEMİ YASAL MIDIR?

    İŞ BIRAKMA EYLEMİ NEDENİYLE VERİLEN DİSİPLİN CEZASI İPTALİ EMSAL KARARLAR

    T.C. Danıştay İD.İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas:2013-4031 Karar:2014-975 Karar Tarihi:20.03.2014

    …Bu durumda, davacının, üyesi olduğu sendikanın aldığı bir karar sonucunda gerçekleşen göreve gelmeme eylemine katılması, özürsüz olarak göreve gelmemek fiili kapsamında değerlendirilemeyeceğinden ve sendikal faaliyet kapsamında bir fiil olarak kabulü gerekeceğinden, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacıya 657 sayılı Kanunun 125. maddesi uyarınca disiplin cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 24.04.2013 günlü, E:2013/871, K:2013/798 sayılı ısrar kararının bozulmasına, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2014 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

    ERZURUM BÖLGE İDARE MAHKEMESİ ERZURUM.3. İDARİ DAVA DAİRESİ  Esas:2018-1472 Karar:2019-439 Karar Tarihi:10.04.2019

    Uyuşmazlık konusu olayda; davacının, bir devlet kurumunda memur olduğu ve kamu görevlisi sıfatıyla üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan bir günlük iş bırakma eylemi çağrısına uyarak 29/12/2015 tarihinde göreve gelmediği, bu fiilin çalışma hayatında, gerek uluslararası sözleşmelerde gerekse ulusal mevzuatta yerini bulan sendikal faaliyet kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, zira eylem daha önce duyurulduğu halde idarece eyleme katılmanın, millî güvenliğe, kamu düzenine, suç işlenmesinin önlenmesine, genel sağlık, genel ahlak ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunmasına zarar vereceği şeklinde herhangi bir itirazın yapılmadığı, söz konusu sendika kararının suç teşkil ettiği veya yasaklanan bir faaliyete ilişkin olduğu yönünde adli veya idari makamlarca alınmış bir kararın bulunmadığı, eylemden sonra verilen disiplin cezası gerekçesinde de bu hususların üzerinde durulmadığı görülmüş olup, bu durumda üyesi bulunduğu sendika ve konfederasyonun aldığı karar doğrultusunda hareket eden davacı açısından özürsüz olarak işe gelmeme eyleminden söz edilemeyeceğinden, niteliği ve süresi de dikkate alındığında Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan bir hakkın kullanımı çerçevesinde disiplin suçu teşkil etmeyen fiili nedeniyle davacı hakkında aylıktan kesme cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun kabulü ile Erzincan İdare Mahkemesinin 26/03/2018 tarih ve E:2017/1461, K:2018/348 sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan ilk derece ve istinaf aşamasına ait toplam 283,75.-TL yargılama gideri ile kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.362,00-TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, artan posta avansının Mahkemesince re’sen yatırana iadesine, 2577 sayılı Kanun’un 45/6. maddesi uyarınca kesin olarak, 10/04/2019 tarihinde oy çoğunluğuyla karar verildi.

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 15/09/2009 tarihli, Kaya ve Seyhan – Türkiye Kararı (application no. 30946/04)

    Eğitim-Sen üyesi öğretmenlere, 11/12/2003 tarihinde KESK’in çağrısına uyarak, parlamentoda tartışılmakta olan kamu yönetimi kanun tasarısını protesto etmek üzere düzenlenen bir günlük ulusal eyleme katılmaları nedeniyle 11/12/2003 tarihinde göreve gelmedikleri için uyarma cezası verilmesinin, her ne kadar bu ceza çok küçük olsa da, sendika üyelerinin çıkarlarını korumak için meşru grev ya da eylem günlerine katılmaktan vazgeçirecek bir nitelik taşıdığı, öğretmenlere verilen disiplin cezasının “acil bir sosyal ihtiyaca” tekabül etmediği ve bu nedenle “demokratik bir toplumda gerekli” olmadığı sonucuna varmış, bunun sonucu olarak, bu davada, başvuranların AİHS’nin 11. maddesi anlamında gösteri yapma özgürlüğünü etkili bir şekilde kullanma haklarının orantısız olarak çiğnendiği gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir.

    Yorum yapın