ANONİM ŞİRKETLERDE NAMA YAZILI PAYLARIN DEVRİ
Türk Ticaret Kanunu madde 490’a göre kanunda ya da şirket esas sözleşmesinde aksi düzenlenmedikçe nama yazılı paylar herhangi bir sınırlama olmaksızın devredilebilir. Ticari hayatta bu devirlerin kanuna ya da esas sözleşmeye aykırı bir şekilde yapıldığı ya da hile, aldatma ya da korkutma ile yapıldığı durumlar olabilmektedir. Bu yazımızda kanuna, esas sözleşmeye ya da dürüstlük kuralına aykırı olarak yapılan hisse devirlerinin iptali hususu açıklanacaktır.
ANONİM ŞİRKET NEDİR?
Anonim Şirketlere ilişkin hükümler Türk Ticaret Kanunu madde 329 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. TTK m.329’a göre anonim şirket sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, pay sahiplerinin yalnızca şirkete karşı taahhüt etmiş oldukları sermayesi oranında sorumlu olduğu şirket türüdür. 2024 yılı itibariyle anonim şirket kurabilmek için gerekli sermaye miktarı 250.000 Türk Lirasıdır.
GENEL KURUL KARARINDA ALINAN HİSSE DEVRİ KARARININ İPTALİNİ KİMLER İSTEYEBİLİR?
Anonim şirketlerde TTK’nun 445. ve 446. maddeleri uyarınca, Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu
muhalefetini tutanağa geçirten, Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, Yönetim kurulu, Kararların yerine getirilmesi kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri iptal davası açabilir. Bu kişiler dışındakiler hisse devrinin iptalini isteyemeyecektir. Bu şekilde açılan davalar husumet yokluğundan usulden reddedilecektir.
VEKALETNAMEYLE YAPILAN HİSSE DEVRİNİN İPTALİ MÜMKÜN MÜDÜR?
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi vekaletnameyle yapılan hisse devirlerinde vekaletnamenin usule uygun olup olmamasının incelenmesi gerektiğini eğer vekaletname usule uygunsa hisse devrinin usule uygun yapıldığının kabulü gerektiğini karara bağlamıştır.
Söz konusu davada delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre hisselerin devri konusunda yetki ve vekaletname verildiği, bu vekaletnameye dayanılarak davacıya ait 17 bin hisseyi davalıya noterden tasdikli usulüne uygun hisse devri sözleşmesiyle satıldığı, vekaletnamede sahteliğin söz konusu olmaması nedeniyle hisse devrinde herhangi bir usulsüzlük ve hukuka aykırılık bulunmadığı, karar defterindeki kayıtların sahteliğinin noter önünde yapılan pay devrini geçersiz hale getirmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hukuka uygundur.
T.C. Yargıtay 11.HUKUK DAİRESİ Esas:2004-9851 Karar:2005-6413 Karar Tarihi:20.06.2005
ANONİM ŞİRKETLERDE PAY SENEDİ ÇIKARILMAMIŞ HİSSEDELER DEVREDİLEBİLİR Mİ?
Anonim şirketlerde pay senedi çıkarılmamış hisselerin devri alacağın temliki hükümlerine tabidir. Yani mümkündür. Alacağın temliki hükümleri kapsamında talep ve iddiada bulunulabilir. Alacağın temlikinde borçlunun onayı aranmadan alacak 3. bir kişiye devredilebilmektedir. Alacağın temliki sözleşmeleri yazılı olmak zorundadır ancak noter onaylı olma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Ancak, mahkemenin de gerekçesinde belirtildiği üzere, anonim şirketlerde pay senedi çıkarılmamış hisselerin devri, alacağın temliki hükümlerine tabidir. Bu itibarla, pay devirlerinin yazılı olarak yapılması gerekmekte olup, 28.10.2004 tarihli olağan genel kurul toplantısında davacıların hisselerinin genel kurul kararıyla davalılardan S. Y., H. Ö., Ö. Ö., P. D. ve Y. G.’e devri anılan sıhhat şartına uygun yapılmadığından geçerli olmadığı gibi hatta bundan sonra yine genel kurul kararıyla yapılan hisse devirleri de aynı sebeple geçersizdir. Bu geçersizliğin davacılar tarafından ileri sürülmesi T.M.K.nın 2. maddesi hükümlerine göre hakkın kötüye kullanılması niteliğinde değildir. Bu çerçevede, davanın görülerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu sebeple davacılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
T.C. Yargıtay 11.HUKUK DAİRESİ Esas:2013-2480 Karar:2014-72 Karar Tarihi:06.01.2014
MUVAZAA NEDENİYLE HİSSE DEVRİNİN İPTALİ
Gerçekte olmayan bir işlemin menfaat temin etmek amacıyla yapılmasına muvazaa denir. Muvazaalı olarak diğer ortakların aleyhinde işlem tesis etmek amacıyla yapılan hisse devirleri de ispat edilmek koşuluyla iptal edilebilir.
MAL KAÇIRMA AMACIYLA YAPILAN HİSSE DEVRİNİN İPTALİ
Anonim şirketlerde mal kaçırma nedeniyle açılacak olan hisse devrinin iptali davalarında yargılama uzun süreceğinden ihtiyati tedbir talepli dava açmak oldukça önemlidir.
Davacı vekili, dava dışı M.R.K.’ten satın aldığı hisselerin, davalı anonim şirkete ait pay defterine kaydedilmediğini ileri sürerek, hisselerin davalı anonim şirket pay defterine davacı adına tescilini istemiştir. Asli müdahale talebinde bulunan TMSF vekili ise, dava konusu hisse devrinin, alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik olduğunu belirterek, dava konusu hisselerin M.R.K.’e ait olduğunun tespit ve pay defterindeki kayıtların bu şekilde düzeltilmesini istemiştir. Açılan işbu davada M.R.K. davalı olarak gösterilmemiş olup, davacı ile M.R.K. arasındaki hisse devrine dair sözleşmenin muvazaalı olduğu iddiasının, M.R.K.’in taraf olmadığı davada incelenmesi mümkün bulunmamaktadır. Esasen TMSF’nin halef olduğu Demirbank A.Ş. tarafından M.R.K. ve Raymond James European Holding Inc aleyhine açtığı tasarrufun iptali davasının derdest olduğu da dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece, TMSF iddialarının M.R.K.’in taraf olmadığı işbu davada değil, derdest olan tasarrufun iptali davasında inceleneceği gerekçesiyle TMSF talebinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan hükmün bu gerekçeyle onanması gerekmiştir.
T.C. Yargıtay 11.HUKUK DAİRESİ Esas:2004-14663 Karar:2006-1091 Karar Tarihi:07.02.2006
ANONİM ŞİRKETLERDE ORTAKLARIN ÖNALIM HAKKI VAR MIDIR?
Anonim şirketlerde kural olarak ortakların önalım hakkı yoktur ancak bu husus esas sözleşmeyle düzenlenmişse ortakların önalım hakkından bahsedilebilir. Ortakların önalım hakkı yalnızca 3.kişilere karşı değil şirket içinde ortaklar arasında yapılan hisse devirleri için de geçerlidir. Zira ortaklar arasında yapılan hisse devirleri de şirketteki diğer paydaşların haklarına zeval verebilmektedir.
6103 sayılı kanunun 28(7).maddesinde nama yazılı payların devrini red sebeplerini göstererek veya göstermeyerek sınırlandırmış bulunan anonim şirketlerin, TTK’nun yürürlüğe girdiği 14/02/2011 tarihinden itibaren bir yıl içinde esas sözleşmelerini değiştirerek, TTK nun 492 ila 498.madde hükümlerine uyarlamak zorundadır. Aksi halde sınırlamalar geçersiz hale gelir” hükmünü haizdir. Bu nedenle 14.02.2011 tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde şirket esas sözleşmesini güncel TTK uyarınca düzenlenmemesi durumunda esas sözleşmeyle hisse devrinin önalım hakkıyla sınırlandırılması hükümleri geçersiz hale gelmiştir.
ORTAĞIN ÖN ALIM HAKKININ KULLANDIRILMAMASI SEBEBİYLE HİSSE DEVRİNİN İPTALİ
Anonim şirket esas sözleşmesince önalım hakkı olduğu düzenlenen şirket ortakları genel kurul tarafından önalım hakkına ilişkin kendilerine tebliğ yapılmadan hisse devri yapıldığına ilişkin dava açabilir. Açılacak olan bu davada hisse devrinin iptali ve hisse bedellerinin mahkemeye depo edilerek pay defterinin davacı lehine düzeltilmesi talep edilmelidir.
ANONİM ŞİRKETLERDE HİSSE DEVRİNİN İPTALİ DAVA AÇMA SÜRESİ
Anonim şirketlerde nama yazılı hisse devrinin iptali için Genel Kurul kararlarına karşı karar tarihinden itibaren 3 ay içerisinde dava açmak gerekmektedir. Bu 3 aylık süre hak düşürücü süredir ve aksi esas sözleşmeyle dahi düzenlenemez.
HİSSE DEVRİNİN İPTALİNİ İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEREK İSTEMEK MÜMKÜN MÜ?
Anonim şirketlerde hisse devrinin iptalinde ihtiyati tedbir istemek mümkündür. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için talep eden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmekle mükelleftir. Mahkeme ihtiyati tedbir kararını teminatlı ya da teminatsız olarak verebilir.
PAY SENEDİ ÇIKARILMAMIŞ HİSSE DEVRİNİN İPTALİ
Pay senedi çıkarılmamış hisselerin devri sözleşmesi de Türk Borçlar Kanunu m.183 uyarınca alacağın temliki niteliğindedir. Alacağın temliki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için sözleşmenin yazılı olması yeterlidir. Bu nedenle pay senedi çıkarılmamış hisselerin de devri mümkündür ve dava konusu yapılabilir.
Anonim şirketlerde pay senedi çıkarılmamış hisselerin devri, alacağın temliki hükümlerine tabidir. Bu itibarla, pay devirlerinin yazılı olarak yapılması gerekmekte olup, olağan genel kurul toplantısında davacıların hisselerinin genel kurul kararıyla davalılara devri anılan sıhhat şartına uygun yapılmadığından geçerli olmadığı gibi hatta bundan sonra yine genel kurul kararıyla yapılan hisse devirleri de aynı sebeple geçersizdir. Bu geçersizliğin davacılar tarafından ileri sürülmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde değildir. Bu çerçevede, davanın görülerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
T.C. Yargıtay 11.HUKUK DAİRESİ Esas:2013-2480 Karar:2014-72 Karar Tarihi:06.01.2014
KÖTÜ NİYETLİ OLARAK GENEL KURUL KARARININ İPTALİNİN İSTENMESİ.
Türk Ticaret Kanunu madde 451’de kötü niyetli olarak genel kurul kararının iptali istenildiğinde neler olacağı düzenleme altına alınmıştır. Kötü niyetli olarak genel kurul kararının iptali veya butlanı için dava açıldığı tespit olunursa davacılar şirketin uğradığı zararlardan müteselsilen yani birlikte sorumlu olurlar.
HİSSE DEVRİNİN İPTALİNDE GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Anonim şirketlerde hisse devrinin iptalinde görevli ve yetkili mahkeme şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’dir. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin olmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davayı yürütür.