Zina Sebebiyle Boşanma Davası

Zina Sebebiyle Boşanma Davası Nedir?

Özel bir boşanma sebebi olan zina sebebiyle boşanma davası, Türk Medeni Kanunu’nun 161. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre eğer eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.

Arapça kökenli “Zina” sözcüğü “Aralarında evlilik bağı olmayan kişilerin cinsel birlikteliği” anlamına gelmektedir. Türk hukukunda da aynen kelime anlamında olduğu gibi eşlerden birinin evlilik dışında bir kişiyle cinsel ilişkiye girmesidir.

Türk Medeni Kanunu’nun 185. Maddesinin 3. Fıkrası eşlere birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak görevini yüklemiştir. Öğretide “evliliğin anayasası” olarak belirtilen bu maddeye göre eşlerden birinin zina etmesi bu sadakat görevinin en ağır ihlali olarak yorumlanmaktadır.

Bir boşanma davasında kusurun zina edende olması için zina eden tarafın evli olmadığı kişiyle kendi iradesiyle ve kasten cinsel ilişki içerisine girmesi yeterli olacaktır ve bu şekilde zina sebebiyle boşanmaya sebep teşkil edecektir. Pek tabi Yargıtay’ın emsal kararlarından da anlaşılacağı üzere bu ilişki sadece karşı cinsle sınırlı değildir. Eşcinsel ilişki de zina sebebiyle boşanmaya sebeptir. Bu bağlamda zina sebebiyle boşanmaya sebep gösterebilmek için:

1-Evlilik birliğinin devam etmesi 2-Evlilik dışından şahısla cinsel ilişkiye girmek 3- Zinanın kasten ve isteyerek gerçekleşmesi gerekmektedir.

Zina Türk Hukuku’nda suç mu?

Şunu ayırt etmekte fayda vardır ki burada zina kavramı şer’i hukuktan farklı olarak milli hukukumuzda cezayı gerektiren bir fiil olarak değil, aile hukukunda bir kusur olarak düzenlenmiştir. Şer’i hukukta zina fiilini işleyenler “recm” yani “ölene kadar taşlanma” cezasına çarptırılırken Türk hukukunda zina evli bireylerin boşanma davalarında sadece zina edenin kusuru olarak düzenlenmiştir. Bu bağlamda Türk hukukunda zina cezayı gerektiren bir fiil değildir.

Neler zina kapsamına girer?

Temel olarak evlilik hali devam ederken eş dışında başka bir şahısla cinsel ilişkiye girmek zina olarak kabul edilmektedir. Ancak aldatma fiilinin ispatının zorluğu sebebiyle Yargıtay bazı karinelere dayanarak bazı durumların zina sayılacağına karar vermiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/20095 sayılı kararında davalı kadının ortak konuta bir erkeği aldığı, gece saat 10’da evde yakalandığı, üçüncü erkek şahsın tuvalette saklandığı ve bunların yanında kadının üçüncü erkek şahısla periyodik olarak telefondan düzenli görüştüklerini göz önünde bulundurarak zinanın varlığına hükmetmiş ve aksi kararı bozmuştur. Yani bu bağlamda zinanın yüksek ihtimalle işlendiği göz önünde bulundurularak zina işlenmiş gibi hüküm verilir.

Ancak dikkat etmek gerekir ki cinsel ilişki dışında öpüşmek, sarılmak, yakın temas veya flört gibi cinsel ilişkiye varmayan ancak zina olabileceği düşünülen davranışlar için zina sebebiyle boşanma davası açılamaz. Zina için cinsel ilişki şartı aranır.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 1993/7941 numaralı kararıyla cinsel ilişkiye hazırlanmanın yarıda kalması da (yani zinaya hazırlığın elde olmayan sebeplerle bölünmesi) zina sebebiyle boşanma için yeterli olacağına hükmetmiştir. Burada zinaya teşebbüs etmek de zina sebebiyle boşanmaya sebep gösterilir. Ancak tekrar belirtmekte fayda var ki cinsel ilişki seviyesine varmayan fiiller zina olarak kabul edilemez.

Bunun yanında aynı otel odasında kalmak, beraber tatile çıkmak veya cinsel hastalığa yakalanmak Yargıtay tarafından kabul edilen zina sebebiyle boşanma için sebeplerden birkaçıdır.

Dava Açma Süresi ve Af

Türk Medeni Kanunu’nun 161. Maddesinin 2 ve 3. Fıkraları dava hakkına ilişkindir. Bu bağlamda dava hakkı olan eş zina eylemini öğrenmesinden başlayarak 6 ay veya zina eyleminden itibaren 5 yıl içerisinde dava açmak durumundadır. Bu sürelerin aşılması dava hakkını düşürür. Bunun yanında eğer eş zina eden eşi affederse sürelere bakılmaksızın dava hakkını kaybeder.

Zinayı eylemini öğrenen eş eğer bu eylemi kayıtsız şekilde yazılı veya örtülü affederse dava hakkını kaybeder. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi yine 2016 yılında verdiği bir kararla eşin açık bir şekilde affını gösteren bir beyanın veya örtülü tutumun af için yeterli olacağına hükmetmiştir. Yani zina eyleminin öğrenilmesinden sonra aynı konutta tekrar yaşamak, beraber mutlu görünen fotoğrafların varlığı, evlilik birliğinin devam ettirilmesi veya birlikte tatile çıkmak gibi faaliyetler affın varlığını gösterir. Yine affedildiğine dair mesajlar, söylemler veya fotoğraflar affı açık bir şekilde göstereceğinden dava hakkının davacı olacak eş bakımından tartışmaya mahal vermeyecek şekilde düştüğünün kanıtıdır.

Zina yapan eş boşanma davası açabilir mi?

Türk Medeni Kanunu’nun 161. Maddesine göre eşlerden biri zina ederse diğer eş boşanma davası açabilir.

Zina nedeniyle boşanma davası nasıl açılır?

Görevli ve yetkili Aile Mahkemesine dilekçe verilerek dava açılabilir. Dosyanın sağlıklı yürümesi için avukata vekalet verilerek dava takip edilebilir.

Mesajlar zinaya delil olabilir mi?

Zina sebebiyle boşanma davasına delil olabilecek mesajlar, görüntüler, yazışmalar ve arama kayıtları gibi deliller Yargıtay uygulamalarında da görüleceği üzere dosya kapsamında delil olarak değerlendirilebilir. Varsa mesajların ekran görüntüleri, telefon görüşme geçmişi ve konumu gibi kayıtlar yetkililerden mahkeme tarafından istenir ve dosyaya koyulur. Ancak Facebook, Twitter, Instagram ve Whatsapp gibi sosyal medya platformları kullanıcıların özel mesajlarını mahkemeye iletmemektedirler. Yine SMS şeklinde gönderilen mesajların içerikleri ve telefon görüşmelerinin detayları operatör şirketlerinden istenmemektedir. Ancak ekran görüntülerinin alınıp mahkemeye sunulması durumunda eğer zinayı gösterir delil niteliği oluşturursa mesajlar, konuşmalar, görüntüler gibi materyaller karara esas alınabilir.

Zina ispatlanmazsa ne olur?

Eğer dava açılırken terditli yani kademeli açılmışsa ve zinanın olmadığı kanıtlanmışsa evlilik birliğinin temelden sarsılması ile mahkeme boşanmaya hükmedebilir. Bu durumda zina eden tarafın %100 kusuru olduğu normundan sapılır. Bu noktada davanın terditli açılıp açılmadığı önemlidir. Eğer ki terditli dava açılmamışsa ve zinanın olmadığı kanıtlanmışsa dava reddedilir ve boşanmaya hükmedilmez.

Zina sebebiyle boşanmada otel kayıtları mahkemeden istenebilir mi?

Boşanma davası açan eş mahkemeden davalı eşin otel kayıtlarının incelenmesini isteyebilir. Mahkeme bu talebi yerine getirmek için Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yazı yazarak otel kayıtlarını isteyebilir.

Zina sebebiyle boşanmada mal paylaşımı nasıl yapılır?

Mal rejiminin tasfiyesi sırasında zina eden kusurlu tarafın mal rejimindeki payının tamamen kaldırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir.

Yetkili Mahkeme

Türk Medeni Kanunu’nun 168. Maddesine göre yetkili mahkeme boşanma ve ayrılık davalarında eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önceki son defa 6 aydan beri oturdukları yer mahkemesidir. Davanın süresi ve önemi açısından davanın açılacağı mahkemenin konumu son derece önem arz etmektedir.

Görevli Mahkeme

Boşanma davalarında görevli mahkeme kanunla özel olarak düzenlenmiş olup Aile Mahkemeleridir.

Görülmekte olan boşanma davalarınız için alanında uzman bir boşanma avukatından danışmanlık almanız son derece önemlidir. Ankara avukat tavsiye listesinde bulunan avukatlarımızdan oluşmuş avukatlık büromuzla iletişime geçerek boşanma avukatlarımızdan son derece profesyonel hukuki destek alabilirsiniz. 

Avukat TALHA YAYLA 

Yorum yapın