Kamulaştırma Davalarında Önemli Süreler

Kamulaştırma Davalarında Dikkat Edilmesi Gereken Süreler

Usul esastan önce gelir. İyi bir hukukçunun dikkat etmesi gereken en önemli hususlardan biri dava süreleridir. Hak düşürücü süreyi ya da zamanaşımı süresini kaçıran bir avukat müvekkilinin ciddi hak kayıplarına sebep olabilecektir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu çerçevesinde kamulaştırma ile ilgili açılabilecek davalarda süreler Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarıyla birlikte zaman içerisinde değişikliklere uğramıştır. Bu yazımda 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nda yer alan davaların sürelerine, mevzuatta yapılan değişikler de göz önünde bulundurularak değinilecektir.

ABSTRACT

The procedure comes first. One of the most important issues that a good lawyer should pay attention to is the duration of the cases. A lawyer who misses the statute of limitations may cause serious loss of rights for his/her client. Within the framework of Expropriation Law No. 2942, the deadlines for lawsuits related to expropriation have changed over time with the cancellation decisions of the Constitutional Court. In this study, the duration of litigation in the Expropriation Law No. 2942 will be mentioned, taking into account the changes made in the legislation.

GİRİŞ

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda 7251 sayılı yasa ile değişiklikler yapılmış, Anayasa Mahkemesi tarafından Kamulaştırma Kanunundaki süreler ile ilgili birtakım maddeler de iptal edilmiştir. Bu yazımızda iptal öncesi ve sonrası olmak üzere güncel Kamulaştırma Kanunu bakımından açılabilecek davalardaki süreler derlenecektir.

İdarenin Bedel Tespit ve Tescil Davalarında Süreler

Kanun; kamulaştırmanın satın alma usulüyle yapılamaması halinde idareye dava açması için bir süre belirlememiştir. İdarenin başvuru tarihinden itibaren en geç 30 gün sonrası için duruşma günü belirlenir. Duruşmada tarafların anlaşamaması halinde hakim, en geç 10 gün içinde keşif, 30 gün içerisinde duruşma günü tayin eder. Bilirkişiler keşifteki gözlemleri, tarafların ve ilgililerin beyanlarını da nazara alarak taşınmaz malın değerini 11.maddeye göre belirleyerek, raporlarını 15 gün içinde mahkemeye verir.1 Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz işletilir.

Kamulaştırma Kanunu m.14’te Düzenlenen Dava Hakkı Süreleri: İdari Yargıda İptal, Adli Yargıda Maddi Hatalara Karşı Düzeltim Davası

Kamulaştırma Kanunu’nun Dava Hakkı Kenar Başlığı taşıyan 14. maddesinde, mal sahibi ve idare tarafından açılabilecek davalar için süreler ve bu davalarda süreleri başlatan işlemler düzenlenmiştir. Kamulaştırmaya konu taşınmaz malın maliki tarafından 10’uncu madde gereğince mahkemece yapılan tebligat gününden, kendilerine tebligat yapılamayanlara tebligat yerine geçmek üzere mahkemece gazete ile yapılan ilan tarihinden itibaren otuz gün içinde, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal ve maddi hatalara karşı da adli yargıda düzeltim davası açılabilir. İdare, kamulaştırma belgelerinin mahkemeye verildiği günden itibaren otuz gün içinde maddi hatalara karşı adli yargıda düzeltim davası açabilir. Otuz günlük süreler hak düşürücü süre niteliğindedir. Davasının açılması kamulaştırma işleminin ve evraklarının tebliği niteliğindedir. Davacılar kendilerine kamulaştırma işlemi tebliğ edilmemiş olsa dahi dava açmış oldukları durumda süreler işlemeye başlayacaktır.

Mal Sahibinin Geri Alma Davalarında Süreler

Kamulaştırma Kanunu’nun 22.maddesinde, yapılan değişiklere kadar, kamulaştırılan taşınmazın eski malike iadesinde herhangi bir süre şartı bulunmadığı gibi, iade ve devir süreci de kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesi şartına bağlanmıştır. Yapılan değişikle 5 yıllık süre şartı getirilmiş, geçici 9. madde ile ise yapılan değişikliklerin eldeki davalara da uygulanacağı düzenlenmiştir. Lakin geçici 9.maddedeki ‘’22.maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri’’ kısmı AYM’nin kararı ile iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 23.maddesine göre malikin geri alma hakkını kullanabilmesi için, kamulaştırma bedelinin kesinleşmesinden itibaren 5 yıllık süre içinde hiçbir işlem ya da tesisat yapılmayarak olduğu gibi bırakılan taşınmaz ile ilgili olarak, beş yılın dolmasından itibaren bir yıllık süre içerisinde bu hakkın kullanılması gerekir. Eski malike tanınan geri alma hakkının kullanılması için belirlenen 1 yıllık süre, hak düşürücü süre olup, hâkim tarafından resen nazara alınmalıdır. Sonuç olarak kanun metninde yapılan süre bakımından değişiklikler 10/09/2014 tarihinden sonra açılan davalar bakımından uygulanacağı Yargıtay 5.HD tarafından benimsenmiştir. 10/09/2014 tarihinden önce açılan davalarda kamulaştırılan taşınmazın eski malike iadesine ilişkin herhangi bir süre şartı bulunmamaktadır.

*Yargıtay 5.Hd., 04.06.2018 T., E. 2017/22891 – K.2018/11266 ‘’Bedel artırım davasının açılması kamulaştırma işleminin ve evraklarının tebliği niteliğindedir. Bu nedenle davacıların ilk davayı açtığı 11.04.2011 tarihinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 14. maddesinde yazılı 30 günlük hak düşürücü süre başlar. Bu nedenle ek davanın 30 günlük hak düşürücü süre içinde açılması gerekir ve bu süre ıslah suretiyle müddeabih arttırılması durumunda da uygulanır.’’

*10/09/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun yolu ile yapılan değişikler

*AYM’nin 14/05/2015 tarihli ve E.2014/177, K.2015/49 sayılı Kararı

A. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu m.23’te 10/09/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler

Birinci ve ikinci fıkrada belirtilen süreler geçtikten sonra kamulaştırılan taşınmaz malda hakları bulunduğu iddiasıyla eski malikleri veya mirasçıları tarafından idareden herhangi bir sebeple hak, bedel veya tazminat talebinde bulunulamaz ve dava açılamaz. Aynı amacın gerçekleşmesi için birden fazla taşınmaz mal birlikte kamulaştırıldığı takdirde bu taşınmaz malların durumunun bir bütün oluşturduğu kabul edilerek yukarıdaki fıkralar buna göre uygulanır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 23.maddesinde yer alan geri alma hakkının kullanılmasına dair hak düşürücü süre, 6552 sayılı Kanun uyarınca geri alma dışında eski malik tarafından her ne ad altında olursa olsun açılacak olan bedel, tazminat gibi davalar yönünden de geçerli olacaktır. Kamulaştırma Kanunu’nu Geçici 9.Maddesi ile de bu hükmün devam eden davalar yönünden de uygulanacağı düzenlenmiştir.

Acele Kamulaştırma Davalarında Süreler

İdarece bedel tespit ve tescil davasının hangi süre içerisinde açılacağı kanunda düzenlenmemiştir. İdare taşınmaza el koyma hakkı kazandıktan sonra makul süre içinde tespit ve tescil davası açması gerekir. Bu makul sürenin Yargıtay uygulamalarına göre Kamulaştırma Kanunu’nun 7/son maddesinde belirtilen idare tarafından, şerh tarihinden itibaren 6 ay içinde 10. maddesine göre kamulaştırma bedelinin tespiti ile idare adına tescil isteminde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak belge, tapu idaresine ibraz edilmediği takdirde bu şerh tapu idaresince resen sicilden silinir’’ hükmünden anlaşılacağı belirtilmiştir. Bu süre geçirilirse malikin kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili istemli dava açma hakkı doğar. İdarenin, acele el koyma kararını aldıktan sonra, 10.maddeye göre, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasını en kısa ve makul bir süre içerisinde açması gerekir. Görüldüğü üzere, idare tarafından alınan acele el koyma kararından itibaren 6 aylık gibi bir makul süre içerisinde bedel tespiti ve tescil davasının açılması gerekmektedir. El koyduktan ve makul bir süre geçtikten sonra dava açmaz ise Yargıtay kanaati ve uygulamasına göre mal sahibinin, idare aleyhine taşınmaz bedelinin tahsili davasını açma hakkının bulunduğunu kabul etmek gerekir.

Kamulaştırmasız El Atmaya Karşı Açılabilecek Davalarda Süreler

A. Müdahalenin Meni Davasında Süre

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun artık yürürlükte olmayan 38. Maddesi, kamulaştırma yapılmış, ancak işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırma hiç yapılmamışken kamu hizmetine ayrılarak veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmaz malın malik, zilyet veya mirasçılarının bu taşınmaz mal ile ilgili her türlü dava hakkının yirmi yıl geçmekle düşeceğini öngörmekteydi. Ayrıca bu sürenin de taşınmaz mala el koyma tarihinden itibaren başlayacağı şeklinde bir hüküm getirmişti. Ancak bu hüküm, Anayasa Mahkemesinin kararıyla iptal edilmiştir.* Dolayısıyla bu karardan sonra 20 yıllık süreye tabi olmadan dava açmak mümkün hale gelmiştir. Mülkiyet hakkı temel haktır. Bu hak için bir sınırlama getirilmesi uygun değildir. El atılan mal için malın asıl sahibi yani mülkiyet hakkı sahibi olan malik her zaman malının haksız kullanımı sebebiyle el atmanın önlenmesi davası açabilir. (GÖZLER & KAPLAN, 2018)

B. Haksız Fiil Nedeniyle Tazminat

Malik ayrıca bu el atmadan doğan zararların tazmini için BK, m.49 esaslarına dayanarak BK, m.51 uyarınca tazminat davası açabilir. BK, m.72’de ise haksız fiilden dolayı dava açma zamanaşımı süresi ’‘Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar” şeklinde düzenlenmiştir.

*YARGITAY, 5. HD., 2015/21625 E., 2016/2705 K., 17.02.2016. “… Dairemiz uygulamalarına göre acele el koyma kararının verildiği tarihten itibaren makul süre olarak kabul edilen 6 ay içerisinde idarece bedel tespit ve tescil davası açılmaması halinde, malikin, dava açma hakkı düşer.”

*AYM’nin 14 Nisan 2003 tarih ve E.2002/112, K.2003/33 sayılı kararı

C. Ecrimisil Davalarında Zamanaşımı

25/05/1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay’ın aynı yöndeki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları 5 yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olmakla beraber, alacaklının talebine karşı bir savunma aracı olarak davalı tarafından usulüne uygun şekilde zamanaşımı itirazında bulunulmadıkça hakim tarafından resen incelenemez. Usulüne uygun bir zamanaşımı itirazı olması durumunda hakim, en fazla dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre için ecrimisile hükmedebilir. (OĞUZMAN, SELİÇİ, & OKTAY ÖZDEMİR, 2017)

Kısmen Kamulaştırmada Arta Kalan Kısmın Kamulaştırma Davalarında Süreler

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu m.12’ye göre Bir kısmı kamulaştırılan taşınmaz maldan artan kısmı yararlanmaya elverişli bir durumda değil ise, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda dava açılmayan hallerde mal sahibinin en geç kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren otuz gün içinde yazılı başvurusu üzerine, bu kısmın da kamulaştırılması zorunludur. Otuz günlük süre, idare tarafından açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili dava dilekçesinin tebliğinden itibaren başlayacaktır. İdare yazılı başvuruyu reddederse taşınmaz maliki taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açabilir. Kanunu koyucu dava için bir zaman sınırı öngörmediği için dava 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tabidir. Bkz: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu

Baraj İnşası İçin Yapılan Kamulaştırmalar Sonunda Kamulaştırma Sahasına Mücavir Olan Taşınmazların Kamulaştırılmasında Süreler

Baraj inşası için yapılan kamulaştırmalar sonunda kamulaştırma sahasına mücavir taşınmaz mallar, kamulaştırma işleminin tamamlandığına ilişkin ilanın indirildiği tarihten itibaren bir yıl içinde sahiplerinin yazılı başvurusu üzerine çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulup bozulmadığı, ekonomik veya sosyal yönden yararlanılmasının mümkün olup olmadığı yönlerinden ilgili valilikte kurulan komisyon tarafından incelenir. Komisyonca yapılan inceleme sonucunda çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulduğuna ve taşınmaz maldan yararlanılmasının mümkün olmadığına karar verilmesi halinde taşınmaz mal kamulaştırmaya tabi tutulur. Taşınmaz mal sahibinin bu kapsamda açacağı davalarda ilgili valilik komisyonuna başvurulması dava şartıdır. 

Kamulaştırma Davalarında Faiz Alacakları Bakımından Süre

11.04.2013 tarihinde 6459 sayılı yasanın 6. maddesi ile Kamulaştırma Kanunu’nda yapılan düzenlemeye kadar, Kamulaştırma Kanunu’nun 10. Maddesine dayalı olarak açılan davalarda Yargıtay 5. ve 18. Hukuk Daireleri tarafından yerleşik bir içtihat olarak kamulaştırma bedeline faiz işletilemeyeceği kabul edilmişti. Bu yasal düzenleme sonrasında devam eden ve bundan sonra açılan davaların 4 ay içerisinde sonuçlanmaması halinde hükmedilen bedele yasal faiz işletilmesi teminat altına alınmış olup, bu konudaki yasal boşluk söz konusu düzenlemeyle giderilmiştir. Yargıtay Kamulaştırma Kanunu’nun 10. Maddesi uyarınca bedel tespiti ve taşınmazın idare adına tescili için açılıp, 6459 sayılı Yasanın yürürlüğünden önce faize hükmedilmeksizin kesinleşen davalar yönünden, mal sahibinin ayrı bir dava ile talep edeceği faiz alacağının da 6459 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 30/04/2013 tarihinden itibaren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 147. maddesindeki genel 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunualacak zamanaşımı olan 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu kabul etmiştir. (EREN, 2020)

Kanun Yollarında Süreler

A. Adli Yargıda Açılan Kamulaştırma ile ilgili Davalarda Kanun Yolu Süreleri

6100 sayılı HMK’nın 345. maddesine göre istinaf kanun yoluna başvurma süresi iki haftadır. Bu süre ilamın usulen taraflardan her birine tebliği ile birlikte işlemeye başlar. BAM tarafından verilen kararlara karşı 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi uyarınca, kararın temyiz edilebilir mahiyetteki kararlardan olması koşuluyla tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yoluna başvurulabilir. (ARSLAN, YILMAZ, TAŞPINAR AYVAZ, & HANAĞASI, 2020)

B. İdari Yargıda Açılan Kamulaştırma ile ilgili Davalarda Kanun Yolu Süreleri

2942 s. KK’da idari yargı kanun yolu süreleri açısından özel bir düzenleme yapılmamıştır. Bu nedenle 2577 s. İYUK’taki süreler dikkate alındığında kamulaştırma ile idari yargıda ilk derece mahkemesinde verilen kararlara karşı istinaf ve temyiz kanun yoluna başvuru süresi kararın tebliğinden itibaren 30 gündür.

Kamulaştırma Davalarında Adli Tatilde Sürelerin İşlemesi

6100 sayılı HMK’nın 103. maddesinde adli tatilde görülecek dava ve işler sayılmış olup, Kamulaştırma kanunundan kaynaklanan davalar metinde açıkça yer almamıştır. Fakat HMK’nın 103/h maddesinde kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine mahkemece ivedi görülmesine karar verilen işlerin adli tatilde görülebileceği hükme bağlanmıştır. Yargıtay 5.HD’sinin yerleşik uygulamasına göre; Kamulaştırma Kanunu’nun 10.Maddesi uyarınca idare tarafından açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davaları, anılan maddedeki düzenlemeye göre, 4 ay içerisinde bitirilmesi gereken davalardan olup, işin niteliği gereği ivedi işlerdendir. Bu nedenle bu davalar bakımından kanun yolları için sürelerin adli tatilde de işleyeceği kabul edilmektedir. (KARABAĞ & BUYURGAN, 2021)

SONUÇ

Adli yargıda düzenlenen hak düşürücü ve zamanaşımı süreleri idari yargıdaki sürelere göre genel olarak daha uzun düzenlenmiştir. Bunun da başlıca sebebi idari yargıda verilen kararların adli yargıdaki gibi sadece tarafları değil genel kamuyu ve herkesi ilgilendirebilecek olmasıdır. Süreç içerisinde, kimi zaman ortaya çıkan ihtiyaçlarla kimi zaman ise uygulamadaki sorunların artmasıyla beraber mevzuatlardaki süreler veya sürelerin uygulanma biçimleri değişebilmektedir. Hak kayıplarına sebep olmamak ve haklıya hakkını en kısa sürede teslim etmek için iyi bir hukukçunun temel vazifelerinden biri kendini güncel tutmak ve gelişmeleri takip etmektir. Kamulaştırma işlemi hem adli yargıyı hem de idari yargıyı ilgilendirebilecek davalara konu olmaktadır. Bu nedenle kamulaştırma işlemi ilgili davalardaki sürelere dikkat etmek ve mevzuattaki yapılan değişiklileri takip etmek oldukça önem arz etmektedir.

Kaynakça

ARSLAN, R., YILMAZ, E., TAŞPINAR AYVAZ, S., & HANAĞASI, E. (2020).

Medeni Usul Hukuku. Ankara: Yetkin Yayınları.

EREN, F. (2020). Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Ankara: Yetkin Yayınları.

GÖZLER, K., & KAPLAN, G. (2018). İdare Hukuku Dersleri. Bursa: Ekin Basın Yayın Dağıtım.

KARABAĞ, E., & BUYURGAN, E. (2021). Kamulaştırma Kamulaştırmasız El Atma ve İmar Mevzuatından Kaynaklanan Davalar. Ankara: Yetkin Yayınları.

OĞUZMAN, M., SELİÇİ, Ö., & OKTAY ÖZDEMİR, S. (2017). Eşya Hukuku.

İstanbul: Filiz Kitapevi.

Görülmekte olan kamulaştırma ile alakalı idari davalarınız için alanında uzman bir avukattan danışmanlık almanız son derece önemlidir.

Kamulaştırma Davası Nedir? Kamulaştırma Davalarında Dikkat Edilmesi Gereken Süreler Nelerdir?  Bu yazımızda cevap bulmuştur.

Yorum yapın