Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu (TCK m.245)

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu ve Cezası (TCK m. 245)

Günümüzde kredi ve banka kartları nakit şeklinde ödeme şekline oranla tüketici ve ticari işlemlerde oldukça fazla kullanılmaktadır. Teknolojik gelişmeler, nakit taşımanın zorluğu ve satış işlemlerinin konusu olan ücretlerin fazlalığı günümüzde kredi ve banka kartlarının kullanılması zorunluluğunu doğurmuş ve 7’den 70’e herkes tarafından kredi ve banka kartları kullanılmaya başlanmıştır. Bu yazımızda banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu ve cezası konusu ele alınacaktır.

Kredi ve banka kartları merkezi banka sistemleri tarafından kontrol edilir ve kişilerin müşterisi olduğu bankalar tarafından özel kullanım amaçlarına uygun çıkarılır. Banka kartları genelde nakit paranın tutulduğu bir depolama sistemi gibi düşünülebilir. Maaş kartları, KYK burs ve kredilerinin ödemelerinin yapıldığı kartlar banka kartlarıdır. Kredi kartlarının verdiği bazı olanaklardan yararlanamaz zira tek amacı nakdi paranın depolanması için oluşturulmuşlardır. Kredi kartları ise nakit rezerve ihtiyaç duymaz. Belli bir limiti olan kredi kartlarından yapılan harcamalar kredi kartının ödeme günü geldiği zaman müşteri tarafından ödenmek suretiyle karşılanmaktadır. Kredi kartı borçlarının ödenmemesi halinde müşteri hakkında icra takibi başlatılabilmektir. Ancak banka kartlarından yapılan ödemeler hakkında böyle bir durum söz konusu değildir zira banka kartına tanımlı olan hesabın içindeki paranın miktarı kadar harcama yapılabilmektedir. Esasında kredi kartlarının kredi fonksiyonları bulunmaktadır ve belli bir vadeleri vardır.

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu nedir?

Para söz konusu olunca kredi ve banka kartları hakkındaki sıkı prosedürler ve koruma içgüdüsü özel bir önem ortaya koymaktadır zira nakdi paranın verdiği güven ve hakimiyet kredi ve banka kartlarında nakit kadar müşteri kontrolünde değildir. Çünkü nakit para burada bankaya ve bankanın bilişim sistemlerine emanet edilmektedir. Bu nedenle korunma açısından müşteriler daha hassas davranmaktadırlar. Pek tabi bankalar kartların korunmasında önemli sistemler geliştirseler de (3D Secure gibi) paranın hırsızlığı kadar kredi ve banka kartlarına özel olmak üzere kanuni korumalar getirilmesi gerekmiştir.

Bu bağlamda Türk Ceza Kanunu’nun 245. maddesinde “Bilişim Alanında Suçlar” bölümünde banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçu düzenlenmiştir:

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması

Madde 245 – (Değişik: 29/6/2005 – 5377/27 md.)

  1. Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
  2. Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
  3. Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
  4. Birinci fıkrada yer alan suçun;
    1. Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,
    1. Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlâtlığın,
    1. Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin,  zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.
  5. (Ek: 6/12/2006 – 5560/11 md.) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerle ilgili olarak bu Kanunun malvarlığına karşı suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanır.

Türk Ceza Kanunu’nun 245. maddesi uyarınca banka ve kredi kartlarının hukuka aykırı bir şekilde kullanılması, kopyalanması ya da oluşturulması kati surette suçtur.

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu nasıl oluşur?

Türk Ceza Kanunu’nun 245. maddesinin 1. fıkrası kredi veya banka kartlarının ele geçirilmesi suretiyle failin kart sahibinin rızası olmaksızın kartlar üzerinden haksız yarar elde etmesini ya da ettirmesini düzenlemektedir. Türkiye’de en çok uygulanan yöntem failin ATM cihazlarına elektronik bir düzenek takıp ATM’nin kartı bloke ettiği izlenimini vermekte ve mağdurun kartını çalmak suretiyle suçu işlemektedir. Mağdur da kartın ATM tarafından yutulduğunu ve iptal edildiğini düşünüp ATM’yi terk etmekte sonrasında fail düzeneği bozup kartı almaktadır. Fail bu düzenek sayesinde kredi veya banka kartının şifresini de ele geçirmektedir. Ancak suç bu halde de tam olarak oluşmamaktadır zira failin bu kartlar üzerinden haksız bir çıkar elde etmesi gerekmektedir. Örneğin kendisine alışveriş yapması suçu tamamlayacaktır.

Önemli not: 1. fıkrada düzenlenen suç tipinde failin kartı hukuka aykırı yollarla elde etmesi şart değildir zira kanun hükmü açıkça başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse diyerek kartın ele geçirilmesi durumunu kısıtlamamaktadır. Örneğin mağdur kartını emaneten vermiş de olabilir. Fail burada kart üzerinde kart sahibinin rızası olmaksızın kendisine veya başkasına yarar sağlamak durumundadır.

245. maddenin 2. fıkrası banka ve kredi kartı sahteciliğinden söz etmektedir. Bu bağlamda başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretmek, satmak, devretmek, satın almak veya kabul etmek suç oluşturacaktır. Kamuoyunca kredi kartı dolandırıcılığı olarak da bilinen bu suç tipi işlemesi üstün yazılım ve siber güvenlik bilgisi gerektirmektedir zira bankalar ve kredi kuruluşları çok katmanlı güvenlik şemaları ve prosedürleriyle bu kartları üretmektedir. Burada suçu oluşturan en önemli unsur kartların başkalarına ait hesaplarla ilişkilendirilerek üretilmesidir. Kartlar kişiler için çıkarılırken müşterilerin banka hesaplarıyla entegredir. Ancak denildiği üzere bu sahtecilik türü üstün donanım ve yazılım bilgisi gerektirmektedir.

245. maddenin 3. fıkrası sahte oluşturulan kredi veya banka kartının kullanılmasını cezaya bağlamıştır. Bu bağlamda sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlamak suçu oluşturacaktır. Yani fail burada da haksız bir yarar sağlamaktadır. Genel olarak 1. ve 3. fıkrada da failin haksız çıkar sağlaması esas alınmıştır.

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun cezası ne kadardır?

Türk Ceza Kanunu’nun 245. maddesinin ilk fıkrası uyarınca başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçirmek veya elinde bulundurmak suretiyle kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlamasının cezası 3 yıldan 6 yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adlî para cezasıdır.

245. maddenin 2. fıkrası uyarınca başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretmenin, satmanın, devretmenin, satın almanın veya kabul etmenin cezası 3 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 10.000 güne kadar adlî para cezasıdır.

245. maddenin 3. fıkrası uyarınca sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlamanın cezası, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 4 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adlî para cezasıdır.

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunda şahsi cezasızlık

Türk Ceza Kanunu’nun 245. maddesinin 4. fıkrası şahsi cezasızlığı düzenlemektedir. Bu bağlamda banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu,

  1. Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin
    1. Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlâtlığın
    1. Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin,  zararına olarak işlenmesi halinde fail hakkında cezaya hükmolunmamaktadır.

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunda etkin pişmanlık

Türk Ceza Kanunu’nun 245. maddesinin 5. fıkrası uyarınca 1. fıkrada düzenlenen başkasına ait bir banka veya kredi kartını kullanarak haksız yarar sağlama suçunda malvarlığına karşı suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaktadır. Malvarlığına ilişkin etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nun 168. maddesinde düzenlenmektedir. Bu bağlamda başkasına ait bir banka veya kredi kartını kullanarak haksız yarar sağlama suçu tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilmektedir. Ayrıca etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmeden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilmektedir.

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için fail hakkında daha önceden HAGB kararı verilmemiş olması ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunda alacağı hapis cezasının en fazla 2 sene olması gerekmektedir. Eğer fail şartları sağlarsa banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunda HAGB kararı alabilmektedir.

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu şikayete tabi midir?

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu şikayete bağlı değildir. Cumhuriyet savcısı soruşturmayı resen başlatır ve yürütür.

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu yargılamasında görevli mahkeme

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu yargılamasında görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu yargılamasında yetkili mahkeme

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu yargılamasında yetkili mahkeme suçun işlendiği yer mahkemesidir.

Kredi kartı dolandırıcılığında para geri alınabilir mi?

Evet, suçun failine karşı hukuk mahkemelerinde tazminat veya alacak davası açılarak dolandırıcılığın tazmini istenebilmektedir. Ayrıca ceza davasının sonuçlanmasına gerek yoktur.

Karttan dolandırıldım ne yapmalıyım?

En kısa zamanda dekont, telefon numarası, isim ve soy isim gibi bilgilerle en yakın kolluk kuvvetine ya da savcılığa suç duyurusunda bulunmalısınız.

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu Yargıtay Kararları

Müştekinin aşamalardaki istikrarlı beyanlarına göre, olay tarihinde sanığın işletmekte olduğu çağrı merkezince arandığı, arayan şahsın mağdura tüketici haklarından aradığını, kredi kartı aidatları ile kredi masraflarını alabileceğini söyleyerek kart bilgilerini istediği, mağdurun da kredi kartı bilgilerini verdiği, daha sonra mağdurun kredi kartından rızası hilafına toplam 800- TL çekim yapıldığı, mağdurun banka tarafından arandığını düşünerek kredi kartı bilgileri ile 3D secure şifrelerini verdiği, sanığın yanında çalışan ve katılanı olay tarihinde arayan personelin sanığın emir ve talimatı doğrultusunda hareket ettiği kuşkusuz olup bu hususun sanığın hukuki ve cezai sorumluluğunu etkilemeyeceğinin anlaşılması karşısında; sanığın, suç tarihinde mağdurun iradesinin fesada uğratarak elde ettiği kredi kartı bilgilerini kullanarak rızası dışında para tahsilatı suretiyle atılı TCK.nın 245/1. maddesinde düzenlenen başkasına ait banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu işlediği anlaşılmakla tebliğnamedeki (1) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak;

Sanığın katılanın kredi kartı ile çekilen miktarı iade ettiklerini beyan etmesi ve temyiz dilekçesi ekinde slip iptal-iade işlemleri yazan belge fotokopisini sunması, müştekinin de “kartımdan çekilen 800 TL olaydan yaklaşık 8 ay sonra kredi kartıma tekrardan yatırıldı. Yatıranın sanık olduğunu tahmin ediyorum” şeklindeki beyanı karşısında; katılan ve kredi kartının bağlı olduğu bankadan zararın sanık tarafından giderilip giderilmediği sorularak, giderilmişse zararı ne zaman giderdiği tespit edilerek hakkında TCK.nın 168. maddesine göre etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

(YARGITAY 8. Ceza Dairesi Esas: 2020 / 12461 Karar: 2022 / 19207 Karar Tarihi: 19.12.2022)

1-Sanık … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;

Müştekinin aşamalardaki istikrarlı beyanlarına göre, olay tarihinde sanığın işletmekte olduğu çağrı merkezince arandığı, arayan şahsın mağdura … dialog merkezinden aradığını, 10 yıldır kullandığı kredi kartı aidatları 780 TL yi geri ödeyeceklerini söyleyerek kart bilgilerini istediği, mağdurun da kredi kartı bilgilerini verdiği, daha sonra mağdurun kredi kartından rızası hilafına toplam 350.33- TL çekim yapıldığı, mağdurun banka tarafından arandığını düşünerek kredi kartı bilgileri ile 3D secure şifrelerini verdiği, sanığın yanında çalışan ve katılanı olay tarihinde arayan personelin sanığın emir ve talimatı doğrultusunda hareket ettiği kuşkusuz olup bu hususun sanığın hukuki ve cezai sorumluluğunu etkilemeyeceğinin anlaşılması karşısında; sanığın, suç tarihinde mağdurun iradesinin fesada uğratarak elde ettiği kredi kartı bilgilerini kullanarak rızası dışında para tahsilatı suretiyle atılı TCK.nın 245/1. maddesinde düzenlenen başkasına ait banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu işlediği anlaşılmakla tebliğnamedeki (1) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

Sanık hakkında TCK.nın 245/1. madde ve fıkrası uyarınca hapis cezası yanında adli para cezasına da hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, atılı suçu işlemediğine, suçun unsurlarının oluşmadığına,lehe hükümler uygulanmadığına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,

2-Sanık … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;

Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın tüm savunmalarında; toptan kontör satışı yaptığı … iletişim isimli şirketi adına bulunan sanal POS bilgilerini alt bayisi olan firmalara kullandırdığını, diğer sanık …-… iletişim ile aralarında POS bilgilerinin kullanımına ilişkin sözleşme yaptıklarını, beyan etmesi karşısında; sanal POS bilgilerinin sanık tarafından protokol kapsamında alt bayilere kullandırılıp kullandırılmadığı, diğer sanık … ile bu şekilde bir sözleşmesi olup olmadığı araştırıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,

Kabul ve uygulamaya göre de;

Sanık hakkında TCK.nın 245/1. madde ve fıkrası uyarınca hapis cezası yanında adli para cezasına da hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,

Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

(YARGITAY 8. Ceza Dairesi Esas: 2021 / 8840 Karar: 2022 / 19223 Karar Tarihi: 19.12.2022)

2- Olay tarihinde müştekinin kredi kartının evinden gece vakti sayılan saat 03.00 ile saat 04.23 arasında çalınıp, daha sonra bu kart kullanılarak beş ayrı işlemde toplamda 2.100,00 TL çekilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın olay tarihinde müştekinin evinden kredi kartını izni olmaksızın aldığının ve ertesi gün de iade ettiğinin anlaşıldığı, her ne kadar sanığın müştekinin kredi kartını ortak kullandıklarını ve şifresini kendisine müştekinin verdiğini savunmuş ise de, müştekinin aşamalarda kredi kartını sanık ile ortak kullanmadıklarını ve kendisinin kredi kartını sanığa vermediğini, kredi kartının şifresinin kartın üzerinde yazdığını, sanığı, kartından çekmiş olduğu miktarı kendisine ödemesi için tanık …’ın telefonundan da aradığını beyan etmesi, tanık …’ın müştekinin kendisinin kullandığı cep telefonundan sanığı arayıp parasını istediğini, bu aramadan bir gün sonra sanığın kendisini aradığını ve kendisinin de sanığa müştekiye olan borcunu ödemesini söylemesi üzerine alabiliyorsa alsın dediğini beyan etmesi ve sanığın ATM’den olay tarihinde saat 04.23, 04.24, 04.25, 04.27 ve 04.28’de toplam 2.100,00 TL parayı çektiğinin 19.05.2015 tarihli kamera görüntüsü tespit tutanağından anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı hırsızlık ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin istem gibi BOZULMASINA, 31.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

(YARGITAY 2. Ceza Dairesi Esas: 2022 / 7551 Karar: 2022 / 17827 Karar Tarihi: 31.10.2022)

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu ve cezası ceza avukatlarımızın yazmış olduğu makale ile ele alındı. Ankara ceza avukatlarımızın yazmış olduğu diğer makaleleri de bu yazının üstüne tıklayarak okuyabilirsiniz.

Yorum yapın