Tutuklu Geçirilen Sürenin Mahkumiyetten İndirilmesi

Yargılama sürecinde hüküm kesinleşmeden önce özgürlük kısıtlanarak geçirilen sürelerin ceza mahkumiyetinden indirilmesi gerekir(TCK m.63). Bu konuda hakimin takdir yetkisi bulunmamaktadır. Türk hukukunda zorunlu indirim sistemi kabul edilmiştir.

Kişi, tutuklu yargılandığı suçtan beraat ederse ve kural olarak başka bir mahkumiyeti de yoksa gözaltında ve tutuklu kaldığı süre için sadece tazminat istenmesi söz konusu olabilir (CMK m.141,142).

Tutuklu kalınan sürenin mahkumiyetten mahsup edilebilmesi için bir mahkumiyetin söz konusu olması gerekmektedir. Tutuklu kalınan suç ile mahkum olunan suçun aynı olması gerekmez. Tutuklu kalınan suç ile mahkum olunan suçun yargılamasının farklı mahkemede olması da  bu durumu etkilemez. Aynı mahkeme örneğin kasten adam yaralama suçundan tutuklu yargılanmış bir kişi bu suçlamadan beraat ederse ve başka bir suçtan mahkumiyeti varsa, diğer suçun infazında beraat ettiği dosya kapsamında tutuklu kaldığı süreler mahsup edilir. Ancak şunu belirtmek gerekir ki, mahkum olunan ve infazından mahsup edilecek suçun, tutuklu kalınan suçtan dolayı verilecek hüküm kesinleşmeden önce işlenmiş olması gerekmektedir (TCK m.63/1).

Cezanın ertelenmesi durumu tutuklu kalınan sürenin mahkumiyetten mahsup edilebilmesini engellemez. Çünkü kişi ceza ertelendikten sonra denetim süresi içinde tekrar suç işlerse, ertelenen ceza infaz edilecek(TCK m.51/7) ve tutuklu kalınan süre mahsup edilebilecektir.

Türk Ceza Kanununun ilgili Mahsup başlıklı maddesi:

Madde 63- (1) Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından indirilir. Adlî para cezasına hükmedilmesi durumunda, bir gün yüz Türk Lirası sayılmak üzere, bu cezadan indirim yapılır. 

İndirimin Uygulanması Şekli:

Kural olarak tutuklu kalınan sürenin mahkumiyetten mahsup edilebilmesi işlemini mahkumiyeti veren mahkeme yapmalıdır. Bunun için önce cezaya hükmedilmeli ardından mahsup işlemi yapılmalıdır. Mahsup işleminin mahkumiyet hükmünde belirtilmemiş olması durumlarında, infaz savcısı bu durumu kendiliğinden infaz durumunda göz önünde bulundurmalıdır. Aksi halde Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki kanun m.98 Kapsamında İnfaz Hakimliğine başvuruda bulunulabilir.

Hükmedilen mahkumiyet adli para cezası ise bir günlük tutuklu kalma 100 Türk Lirası sayılarak adli para cezasından indirilir(TCK m.63). Sanık hakkında hapis cezasına ve adli para cezasına birlikte hükmedilmişse, önce hapis cezasından sonra adli para cezasından mahsup yapılır. Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezası TCK m.50 uyarınca para cezasına çevrilecekse, önce bu işlemin yapılıp sonra kısıtlı kalınan sürenin mahsubu gerekir. Önce mahsup işleminin yapılıp, sonra artan hapis cezasının paraya çevrilmesi yerinde değildir. YCGK, 9.6.1975-8-139/146 (Centel/Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku s.436 Beta Yayınları, İstanbul,2022)

Ceza davalarınız için alanında uzman bir ceza avukatından danışmanlık almanız son derece önemlidir.

Ankara’daki avukatlık ve danışmanlık büromuzla iletişime geçerek ceza avukatlarımızdan ceza hukuku, ceza muhakemesi hukuku ve infaz hukuku konularında hukuki destek alabilirsiniz.

Avukat TALHA YAYLA – Ankara Barosu

Yorum yapın