Kasten öldürme suçu nedir?
Kasten öldürme suçu Türk Ceza Kanunu’nun 81, 82 ve 83. maddelerinde “Hayata Karşı Suçlar” kategorisinde düzenlenmiştir. Bu bağlamda kasten öldürme, bir insanın hayatına icrai veya ihmali hareketle kasten son vermektir.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 3. maddesi herkesin yaşama hakkına sahip olduğunu garantilemiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. maddesi ve Anayasa’nın 17. maddesi yaşama hakkını koruma altına alarak herkesin yaşama hakkına sahip olduğunu belirtmiş ve devletin yaşama hakkını koruma altına alacağına dair teminat vermiştir. Gerçekten de yaşama hakkı insanın en temel hakkıdır ve bu hakkı başkasına devredemez, kişiliği ile entegredir. Yaşama hakkının ihlali tüm dünya kanunlarında olduğu gibi Türk Ceza Kanunu’nda da ciddi cezayı gerektiren bir fiil olarak hükme bağlanmıştır. Zira anayasa ve uluslararası sözleşmelerin koruduğu bu hakkın ihlali öncelikle kamu yararının ve düzeninin ihlalini doğuracaktır.
Öldürme fiilinin icrası bakımından bir istisna getirilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. maddesi herkesin yaşam hakkının yasalarla korunacağından ve yaşama hakkının dokunulmazlığından söz ederken devlet yasalarının ölüm cezası ile cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece hükmedilen idam cezasının infaz edilmesine cevaz vermiştir ve ayrıca bir kimsenin yasa dışı şiddete karşı korunmasının sağlanması, bir kimsenin usulüne uygun olarak yakalanmasını gerçekleştirme veya usulüne uygun olarak tutulu bulunan bir kişinin kaçmasını önleme ya da bir ayaklanma veya isyanın yasaya uygun olarak bastırılması sebebiyle devlet eliyle vuku bulacak öldürme fiilleri yaşam hakkının ihlaline sebebiyet vermeyecektir. Ülkemizde Avrupa Birliği uyum süreci çerçevesinde idam cezası kalksa da Anayasa’nın 17. maddesinin 4. fıkrası meşru müdafaa hali, yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın bastırılması veya olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiillerinin yaşama hakkının ihlalini doğurmayacağından söz etmektedir. Uluslararası sözleşmelere dayanılarak Anayasa’da öldürme fiillerinin hangi hallerde suç ve hakkın ihlali sayılmayacağı açıkça belirtilmiştir.
Kasten öldürme suçu kime karşı işlenir?
Kasten öldürme suçu sağ doğan ve yaşayan her insana karşı işlenebilir. Ancak ana rahmindeki 10 haftalığın üzerindeki bebeğin öldürülmesi yani düşürtülmesi Türk Ceza Kanunu’nun 99. ve 100. maddeleri uyarınca suç teşkil etmektedir, kasten öldürme suçuna vücut vermemektedir. Çocuk düşürtme suçunun cezası kasten öldürme suçuna nazaran daha azdır.
Kasten öldürme suçunun unsurları
Kasten öldürme suçunun oluşabilmesi için failin bilerek ve isteyerek, iradesiyle öldürme fiilini gerçekleştirmesi gerekmektedir. İradi şekilde yapılan bu öldürme fiili icrai bir hareket olabileceği gibi ihmali bir hareketle de gerçekleştirilebilir. Türk Ceza Kanunu kasten öldürme için bir hudut çizmemiştir.
Kasten öldürme suçunun ihmali davranışla işlenmesi
Türk Ceza Kanunu’nun 83. maddesi kasten öldürme suçunun ihmali davranışla işlenmesi halini düzenlemektedir. Bu bağlamda kişinin ihmali davranıştan dolayı kasten öldürme suçundan sorumlu tutulabilmesi için ölüme sebebiyet veren yükümlülüğün ihmalinin icrai davranışa eş değer olması gerekmektedir. Yani ihmalin kastı ve yükümlünün iradesi, icrai davranışla öldürme yoluyla aynı kastı ve iradeyi içermelidir.
Türk Ceza Kanunu’nun 83. maddesi ihmal ile icrai davranışın eş değer kabul edilebilmesi için kişinin kanundan ya da sözleşmelerden doğan belli bir icrai davranışta (bakım yükümlülüğü, hasta bakıcılığı gibi) bulunma yükümlülüğü bulunması gerekmektedir. Örneğin hasta bakıcı olarak çalışan bir kişinin bakmakla yükümlü olduğu hastanın biten oksijen tüpünü işini geciktirdiğinden değiştirmemesi ve yeterli oksijen alamayan hastanın ölmesi hasta bakıcının sözleşmeden doğan yükümlülüğüne karşı bir ihmalinden doğmaktadır. Bu ihmal, icrai davranışla aynı kasıt, irade ve sonucu gösterdiğinden hasta bakıcı kasten öldürmeden dolayı sorumlu tutulmalıdır.
Kanundan ya da sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yanı sıra failin önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatı ile ilgili olarak tehlikeli bir durum oluşturması ve bu tehlikeli durumun ölümle sonuçlanması halinde de ihmali hareketle kasten öldürme suçu meydana gelecektir. Örneğin kişi kuduz hastalığı taşıdığını bildiği köpeğinin bir başkasını ısırdığını görmüş ancak bu durumu ısırılan şahsa bildirmemiş, kişi de kuduz sebebiyle 10 gün sonra ölmüşse yine kasten öldürme suçu oluşacaktır.
Kasten öldürme suçunun cezası
Türk Ceza Kanunu’nun 81. maddesi uyarınca bir insanı kasten öldüren kişi müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
İhmali hareketle kasten öldürme suçunda indirim
Türk ceza Kanunu’nun 83. maddesinin 3. fıkrasına göre belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 20 yıldan 25 yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine 15 yıldan 20 yıla kadar, diğer hallerde ise 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir. İhmali hareketin nitelikli kasten öldürme suçuna vücut vermesinin önünde bir engel yoktur. İhmali hareket nitelikli suça vücut verdiği takdirde de cezada indirim yapılabilir. Ancak bu hâkimin takdirindedir ve cezada indirim yapılması şart değildir.
Kasten öldürme suçunun nitelikli halleri
Nitelikli kasten öldürme suçu Türk Ceza Kanunu’nun 82. maddesinde düzenlenmiştir. Bu bağlamda kasten öldürme suçu,
- Tasarlayarak
- Canavarca hisle veya eziyet çektirerek
- Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle
- Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş, boşandığı eş veya kardeşe karşı,
- Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı
- Kadına karşı
- Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle
- Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla
- Suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle
- Kan gütme saikiyle
- Töre saikiyle
işlendiği takdirde suçun nitelikli hali oluşmuş olacaktır.
Tasarlayarak kasten öldürme suçunun icrası en çok rastlanılan nitelikli haldir. Fail, bir kimsenin yaşam hakkını ihlal etmek suretiyle ani kast olmaksızın düşünerek, planlayarak fiili gerçekleştirme yoluna girmektedir. Yargıtay içtihatlarına göre failin tasarladığı suçu işlemeden önce belli bir süre geçmesine ve ruhi sükunete rağmen planından vazgeçmeyip suçu yine icraya başlamaktadır. Bu şartlar altında tasarlayarak kasten öldürme suçu oluşur.
Canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme suçu da geçmiş tarihlerde ülkemizde sıkça görülen bir nitelikli haldir. Canavarca his, hayvanın hayvana yapmayacağı derecede vicdansızlıkla insan öldürmekten zevk alınan noktadır. Psikolojik bir rahatsızlık olsa dahi kanun canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme suçunu nitelikli hal olarak tanımlamıştır.
2022 yılındaki değişikliklerle gelen yeni fıkraya göre kasten öldürme suçunun kadına karşı işlenmesi de suçun nitelikli haline vücut vermektedir. Kadına şiddetin önlenmesi maksadıyla caydırıcılığı olacağı düşünülen düzenlemeyle kadına karşı kasten öldürme suçu nitelikli hal almaktadır.
Bir suçu kasten işlemek isteyip işleyemediği bir sinir ve öfkeyle başkasını kasten öldürmek suçun nitelikli haline vücut vermektedir.
Nitelikli kasten öldürme suçunun cezası
Nitelikli kasten öldürme suçunun cezası Türk Ceza Kanunu’nun 82. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.
Kasten öldürme suçunda haksız tahrik ve meşru savunma
Haksız tahrik, haksız bir fiilin mağduru olan şahsın bulunduğu acı ve elemin etkisiyle verdiği tepkidir. Bu psikolojik baskı ve ezilmenin altında kendine çıkış yolu arayan şahıs, bu elem ve hiddetle suç işlerse hakkında verilecek cezada indirim yapılmaktadır. Kasten öldürme suçunda haksız tahrik indiriminin uygulanması tahrik sebebi fiilin ağırlığına bağlıdır. Fiil ile öldürme suçunun arasında denge olmalıdır. Haksız tahrik indiriminde verilecek ceza müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren durumlarda 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezasıdır.
Meşru savunma gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğudur. Burada mühim olan detay kasten öldürmenin haksız saldırı ile orantılı olmasıdır. Eğer arada bir oran varsa, kasten öldürme haksız saldırıya karşı aşırı değilse faile ceza verilmemektedir.
Kasten öldürme suçunda şikayet
Kasten öldürme suçu şikayete tabi değildir. Cumhuriyet Savcısı kasten öldürme suçunu resen araştırmak durumundadır.
Kasten öldürme suçunda uzlaştırma
Ceza Muhakemeleri Kanunu’nca kasten öldürme suçunda uzlaştırma hükümleri uygulanmamaktadır.
Kasten öldürme suçunda dava zamanaşımı
Türk Ceza Kanunu’nun 66 maddesinin 1. fıkrasına göre kasten öldürme suçunun ağırlaştırılmış müebbet cezasını gerektiren hallerinde dava zamanaşımı 30 yıl, müebbet hapis cezasını gerektiren hallerinde de 25 yıldır.
Kasten öldürme suçunun yargılanmasında görevli mahkeme
Kasten öldürme suçunun yargılanmasında görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi’dir.
Kasten öldürme suçunun yargılanmasında yetkili mahkeme
Kasten öldürme suçunun yargılanmasında yetkili mahkeme suçun işlendiği yer mahkemesidir.
Kasten Öldürme Suçu Yargıtay Kararları
Lehe olan yasanın belirlenmesi ve uygulanması sırasında uygulanan haksız tahrik hükümleri nedeniyle takdir hakkının kullanılması söz konusu olduğu
Hükümlü … hakkında eziyet çektirerek öldürme suçundan 765 sayılı TCK’nin 450/3, 51/1, 59, 81/1, 31 ve 33. maddeleri uyarınca kurulup, Yargıtay 1. Ceza Dairesince ONANMAK suretiyle kesinleşen hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nin 7. ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddesi uyarınca yeniden ele alınıp, lehe olan yasanın belirlenmesi ve uygulanması sırasında; uygulanan haksız tahrik hükümleri nedeniyle takdir hakkının kullanılması söz konusu olduğundan, duruşmalı inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekirken, duruşma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi,
Sonuç: Usule aykırı olduğundan, sair yönleri incelenmeksizin öncelikle bu nedenle ceza miktarı itibariyle re’sen temyize tabi bulunan hükmün CMUK’un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce hilafına BOZULMASINA, 02.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
(1. Ceza Dairesi Esas: 2022 / 6295 Karar: 2022 / 9547)
Haksız tahrik indirimiyle verilecek cezanın üst sınırdan verilmesi gerektiği
Olay tarihinde üniversite öğrencisi olan sanık ile arkadaşı …’ın evde ders çalıştıkları, olay günü sabaha karşı 04.50 civarlarında sanık ve …’ın bulunduğu evden duyulacak şekilde sokaktan uzun süre gürültü geldiği, gürültünün devam etmesi üzerine rahatsız olan …’ın camdan aşağı baktığı, 3 şahsın sokakta bağırdığını, güldüğünü gördüğü, “bu sesi yapan kim sessiz olun” vs şeklinde söylemesi üzerine aşağıdaki şahısların cevap verdiği, “in lan aşağı, o.. çocuğu” şeklinde bağırdıkları, …’ın “iniyorum bekleyin” dediği, … ile sanık …’un dairelerinden aşağı inip bina dış kapı önünde dışarıdan gelen maktul … ile arkadaşları … ve … ile karşılaştığı, maktul …’in elinde bıçak olduğu, taraflar arasında arbede başladığı, arbede sırasında bıçağın yere düştüğü, sanığın bu sırada bıçağı eline aldığı, sanık …’a …’in kafa attığı, sanığın burnunun kanamaya başladığı, aldırılan adli raporunda “burunda kanama sonrası pıhtılaşma, alt dudakta minimal travma izi” bulunduğunun belirtildiği, bu arbede sırasında sanığın …’i bıçaklayıp öldürdüğüne dair iddia ve kabule göre; maktul … ve arkadaşlarının olay sırasında alkollü olduklarının otopsi raporu ve alkol raporları ile sabit olduğu, gece vakti sokakta gürültü yaparak etrafı rahatsız ettikleri, …’ın kendilerini uyarması üzerine küfür ederek aşağı çağırdıkları ve olayın açıklanan şekilde meydana geldiği gözetilerek; Maktul ve arkadaşlarından kaynaklanan sanığa yönelen ve haksız tahrik teşkil eden söz ve davranışların ulaştığı boyut dikkate alınarak sanık hakkında haksız tahrik hükümlerini düzenleyen ve 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nin 29. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında azami orana yakın bir ceza belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin bu konuda yapılan bozmaya uyulmasına rağmen yazılı şekilde 14 yıl hapis cezası verilmek suretiyle eksik ceza tayini, bozmayı gerektirdiğinden
(1. Ceza Dairesi Esas: 2022 / 7645 Karar: 2022 / 7800)
El kol hareketleri haksız tahrik değildir.
Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanıkla maktul ve katılan …’in çorbacıda karşılaşıp kısa aralıklarla ve farklı araçlarla buradan ayrıldıkları, maktul ile katılan …’ın motosikletle, sanık ile yanındaki arkadaşı …’in Volkswagen marka Amarok model araçla aynı istikamette yolda giderken, önde bulunan sanığın kullandığı araca yetiştikleri, sanığın yolu ortalayıp arkadan gelen motosikletin geçmesine müsade etmediği, maktulün sanığı sellektörle ikaz etmesine rağmen aracını kendi şeridine çekmediği, maktulün de kullandığı motosikletle kendisine yol vermeyen sanığa el kol hareketi yaptığı, daha sonra da sanığın aracını geçtiği sırada sanığın aracıyla motosiklete çarptığı, maktul ve katılanın motosikletten düşmelerine sebep olduğu, sanığın daha sonra araçtan inip, av tüfeğiyle motosikletten düştükten sonra kalkıp sanığın elindeki tüfeği gören maktulün, kurtulmak için sanığın kullandığı aracın etrafında manevra yaparken, baş bölgesini hedef alarak ateş etmesi üzerine maktulün saçma taneleri yaralanmasına bağlı kafatası kırıklarıyla birlikte beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu öldüğü olayda; maktulün sanığa yönelik herhangi bir haksız eylemi bulunmadığı, el kol hareketinin de sanığın kendisine yol vermemesi sebebiyle yapıldığı gözetilmeksizin sanık hakkında TCK’nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
(1. Ceza Dairesi Esas: 2021 / 8753 Karar: 2021 / 13812)
Canavarca his
Sanık Bayram’ın resmi olarak bir başkasıyla evli olduğu halde, mağdurun annesi olan Neval ile bir süre gayri resmi olarak birlikte yaşadıkları, daha sonra sanığın çalışmaması, Neval ve çocuklarına karşı kötü davranıp onları dövmesi üzerine Neval’in sanıktan ayrıldığı, sanığın bunu kabullenemediği, Neval’i telefonlarla tehdit ettiği, olay tarihinde de Neval’in oğlu mağdur Berat’a anneannesinin yanına geldiğini öğrenmesi üzerine önce yanına gelip sen burada mı kalacaksın dediği, mağdurun da burada kalamam demesi üzerine ayrılıp tekrar gece geç vakitlerde elinde silahla mağdurun yatmakta olduğu evin avlusuna geldiği, cep telefonu ile mağdurun annesi Neval’i arayarak “sana acı duyuracağım bak diyerek telefon açıkken av tüfeği ile uyumakta olan mağdura peş peşe birden fazla ateş ederek silah seslerini ve mağdurun çığlıklarını annesi Neval’e dinlettiği” mağdurun aldığı bu yaralar sonucu her iki bacağının diz altından kesildiği anlaşılmakla Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 17.12.2002 gün 2002/1-294, 425 sayılı kararı ile Yargıtay Birinci Ceza Dairesi’nin 6.2.2002 gün 2001/4274 esas, 2002/361 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği gibi “toplumun ortak bilincinin, duygusunun ve vicdanının hiçbir zaman onaylamayacağı, alçakça bir güdü/içtepi ve amaç itibariyle tehlikeli ve vahşi kötülük eğilimi sergileyerek “suç işleyen kişinin canavarca his şevki ile suçu işlediğinin kabul edilmiş olması karşısında; somut olayımızda da sanığın sırf kendisiyle beraber olmak istemeyen Neval’e gözdağı verip acı çektirmek için mağduru raporunda belirtilen şekilde toplumun ortak bilincinin hiçbir zaman onaylamayacağı tarzda vahşi bir kötülük eğilimi sergileyerek, ateş etmek suretiyle öldürmeye tam teşebbüs ettiğinden eylemin “canavarca his şevkiyle adam öldürmeye tam teşebbüs niteliğinde olup…
(1. Ceza Dairesi Esas: 2004 / 2994 Karar: 2004 / 4402)
Bu yazımızda kasten adam öldürme suçu, nitelikli halleri, cezası ve örnek yargıtay kararları ele alınmıştır. Daha fazla bilgi için bize whatsapp hattımızdan ve sayfamızın iletişim kısmındaki numaradan ulaşabilirsiniz. Avukat TALHA YAYLA.