Tehdit Suçu ve Cezası Nedir?
Arapça kökenli “Tehdit” kelimesi “Gözdağı” anlamına gelmektedir. Bir kimsenin başka bir kimseyi korkutmak, huzurunu bozmak ve gözdağı vermek amacıyla gerçekleştirdiği ve gelecekte ona zararının dokunup hak ihlaline uğratacağını açıkça ve örtülü olarak sözlü ya da davranışsal biçimde mağdura yöneltmesidir.Tehdit suçunda esas olan tehdidin mağdurun kendisine veya mağdurun haber alabileceği dairesi içinde yöneltilmesidir. Mağdur tehdidi fail tarafından bizzat işitmeli veya bilgisini mesaj, posta veya bir işaretle edinmelidir. Yargıtay mağdurun gıyabında ancak ona iletilmesi maksadıyla sanığın bir yakınına mağduru tehdit ettiği açık sözler sarf etmesi yine tehdit suçunu oluşturacaktır.Şaka maksadıyla yapılan tehditler tehdit suçu kapsamına girmemektedir. Tehdit suçunda failin korkutma ve ciddiyeti kastı aranır.Türk Ceza Kanunu tehdit suçu basit ve nitelikli olarak ayırmaktadır. Tehdit suçuna niteliği oranında ağırlaştırıp azaltılmış cezalar öngörmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesinin 1. fıkrası bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörmüştür. Ayrıca 2022’de gelen değişiklikler kapsamında tehdit suçunun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırı 9 aydan az olamamaktadır.Yine Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesi malvarlığının büyük bir zarara uğratılacağına veya sair bir kötülük edileceğine ilişkin bir tehdidin vuku bulması halinde suç şikâyete bağlı olur. Mağdurun şikâyeti üzerine 6 aya kadar hapis cezası veya adli para cezasına hükmedilir.
Basit Tehdit Suçu
Basit tehdit suçu Kanun’un 106. maddesinin ilk fıkrasında açıklanmaktadır. Bu bağlamda yaşam hakkı değerlerine veya malvarlığına karşı yapılan tehditler basit tehdit kapsamındadır. “Senin bacağına bıçağı saplayacağım” veya “Evini barkını ateşe vereceğim” gibi söylemler silahsız ve failin kimliği belli şekilde zikredildiği takdirde basit tehdit suçuna vücut verecektir. Buradaki fark eğer tehdit yaşam hakkı değerlerine yönelikse ceza 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına, malvarlığına yönelikse mağdurun şikayetine bağlı olmak üzere 6 aya kadar hapis cezasına veya adli para cezasına bağlanmıştır.
Tehdit ve Şantaj suçu farkı
Şantaj suçu Türk Ceza Kanunu’nun 107. maddesinde düzenlenmiştir. Bu bağlamda şantaj suçu hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi hakkında cezaya hükmetmektedir. Yani tehditten farklı olarak şantaj suçunda karşılık vardır. Mağdur şantaj sonucunda yapmak istediği veya istemediği bir eylemi şantajın getirdiği korkuyla icra etmek durumundadır. Ancak tehditte böyle bir sonuç aranmamaktadır. Tehdit sonucunda mağdurun haklarında endişeye düşmesi ve korkması yeterlidir.
Tehdit suçunun nitelikli halleri nelerdir? Cezayı arttıran haller nelerdir?
Türk Ceza Kanunu’nun 106/2 maddesinde sayılan durumlar Tehdit suçunun nitelikli halleridir. Yani fail eğer tehdit suçunu silahla, failin kendini tanınamayacak hale sokmasıyla, imzasız ve isimsiz mektup göndermesiyle, özel işaretlerle, birden fazla kişiyle beraber, var olan veya var olduğu düşünülen suç örgütlerinin ismiyle işlerse ceza 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına çıkmaktadır. Nitelikli hallerde göz önünde bulundurulan husus mağdurun korkusunun artması, çekeceği elemin ve gerginliğin seviyesidir.Örneğin Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2021/491 sayılı kararıyla vermiş olduğu karardan da anlaşılacağı üzere silahla tehdidin faile cesaret vermesi, tehdidin icrasının kolaylaştırılması gibi sonuçlar doğuracağından suç nitelikli bir hal alır. Pek tabi silahın mevcut olması tehdit suçunun nitelikli hal alması için yeterli değildir. Failin silahın korkutucu gücüyle fiili icra etmesi gereklidir. Tehdidin nitelikli bir şekilde değerlendirilebilmesi için belindeki tabancayı mağdura göstermesi veya doğrultması gereklidir.Belirtmekte fayda var ki Yargıtay mağdurun gıyabında yapılan tehdidin tehdit suçuna vücut vermeyeceğini hükme bağlamıştır. Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 2020/447 sayılı kararında sanığın, mağdurun bulunmadığı ortamda elindeki döner bıçağını sağa dola sallamak suretiyle mağduru kastederek sözlü tehditte bulunması sanığın eyleminin gıyapta silahla tehdit suçunu oluşturmayacağı gözetilmeksizin sanık hakkında TCK’nın 106/2-a maddesi uyarınca hüküm kurulmasını bozmuştur. Yani silahla tehdit suçunun direkt muhatabı mağdur olmalıdır. Mağdurun yokluğunda yapılan silahla tehdit suçu nitelikli hale vücut oluşturmamaktadır.Yine nelerin silah sayılıp sayılamayacağı da Yargıtay içtihatlarınca anlaşılmaktadır. Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin kararına göre mağdurun failin elindeki silahın kurusıkı tabanca olduğunu beyan etmesi üzerine sanık hakkında verilen silahla nitelikli tehdit suçunun cezası bozma nedeni sayılmıştır. Bu bağlamda mağdurun elindekinin silah olup olmadığının mağdurca bilinmesi tehdit suçunun nitelikli haline vücut verip vermeyeceği önem taşımaktadır. Örneğin loş bir ortamda oyuncak bıçağın mağdur tarafından ayırt edilemeyerek gerçek bir bıçak zannedilmesi silahla tehdit suçunu oluşturacaktır. Bir bakıma bu suç mağdur tarafından oluşan izlenimlere göre nitelikli hal almaktadır.Bir diğer nitelikli hal, failin kendini tanınmayacak hale sokması ile tehdit suçunu işlemesidir. Bu nitelikli halin de vuku bulabilmesinde mağdurun faili tanımaması esastır. Bu bir maskeyle olabileceği gibi peruk gibi tanınmayı engelleyecek materyallerle de olabilir. Yargıtay’ın uygulamalarına göre eğer mağdur şikâyette bulunurken mağduru tanıdığını beyan ediyorsa bu durumda suç nitelikli hal kazanmayacaktır.Birden fazla kişiyle tehdit suçunun işlenmesi mağdur üzerindeki korku ve gerginliği haliyle arttıracağından Türk Ceza Kanunu’nda birden fazla kişiyle tehdit nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Bu durumda suçun failleri birden fazla olmalıdır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu uygulamasına göre birden fazla kişiyle tehdit fiilinin birden fazla fail ile aynı anda, aynı yerde, aynı faile karşı korkutucu gücün yansıtılması gerekmektedir.İmzasız mektup yoluyla tehditten Kanun’un kastettiği tehdit eden failin kimliğinin anlaşılmamasıdır. Bu bağlamda isimsiz bir e-posta, sahte hesaplardan gelen mesajlar bu nitelikli hale vücut verecektir. Burada esas olan mağdurun savunmasız kalması ve korkusunun artmasıdır. Zira mağdur tehdidin nereden geldiğini bilememektedir ve uygulamada bazı mağdurların paranoyak psikolojik sorun gösterdiği de görülmektedir. Dikkat etmek gerekir ki isimsiz olsa dahi mesajların ve postaların içeriğinden eğer mağdur faili tanımlayabiliyorsa, özel konuşmaları sayesinde kimin olduğu belirlenebiliyorsa Yargıtay uygulamalarına göre isimsiz posta ve mektup yoluyla tehdit suçu oluşmamaktadır.Örgütlerin korkutucu isimleriyle yapılan tehditlerin mağdur üzerinde bırakacağı psikolojik etkinin zararı tartışmaya mahal vermeyecek şekilde gerçektir. Bu bağlamda Kanun suç örgütlerinin ismi kullanılarak yapılan tehditleri nitelikli suç olarak tanımlamıştır. Örneğin PKK, DEAŞ veya azılı bir mafya örgütünün ismiyle bir kimseyi tehdit etmek nitelikli tehdide vücut verecektir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur ki failin ismini zikrettiği suç örgütüyle alakası olması gerekmez.Özel manaya gelen işaretlerle de tehdit mümkündür ve kanun bu durumu da nitelikli tehdit suçu olarak değerlendirmiştir. Örneğin geçmişte Malatyalı Alevi ailelerin evlerinin kapılarına çizilen kırmızı çarpı işareti nitelikli tehdit suçuna vücut verecektir.
Tehdit suçu uzlaşmaya tabi midir?
Bir suçun uzlaştırma kapsamında olabilmesi için Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 253. maddesi uyarınca şikâyete bağlı suçlardan olması gerekir. Basit tehdit suçu şikâyete bağlıyken Nitelikli tehdit suçu şikâyete bağlı değildir. Bu bağlamda Nitelikli tehdit suçu uzlaşmaya tabi değilken sadece basit tehdit suçu uzlaştırma yoluyla çözülebilir.Tehdit suçu nasıl ispat edilir?Tarafınıza gelen mesajları, postaları, telefon numaralarını, görüntüleri ve sair tehdide dair tüm materyallerinizi biriktirmeniz yararınıza olacaktır. Suç duyurunuzu yaptıktan sonra yetkili mercilere elinizdeki materyalleri vermeniz durumunda Cumhuriyet Savcısı gerekli takip ve önlemleri alarak delilleri elde etmeye çalışacaktır.Biri tarafından tehdit ediliyorum ne yapmalıyım?Elinizdeki tüm materyalleri toplayıp öncelikle en yakın jandarma, polis veya Cumhuriyet Savcısı’na suç duyurusunda bulunmalısınız. Dosyanın akıbeti konusunda eksiklik olmaması için bir avukata danışmanız yararınıza olacaktır.
Yetkili Mahkeme ve Savcılık
Ceza Muhakemeleri Kanunu’na göre yetkili mahkeme tehdit suçunun vuku bulduğu veya tehdit mesajının alındığı yerin Cumhuriyet Savcısı ve mahkemesidir.
Görevli Mahkeme
Ceza Muhakemeleri Kanunu’na göre görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.
Görülmekte olan ceza davalarınız için alanında uzman bir ceza avukatından danışmanlık almanız son derece önemlidir. Ankara avukat tavsiye listesinde bulunan avukatlarımızdan oluşmuş hukuk büromuzla iletişime geçerek ceza avukatlarımızdan son derece profesyonel hukuki destek alabilirsiniz. Avukat Talha YAYLA
Anahtar Kelimeler
Tehdit suçu ve cezası Ankara avukat Ankara Ceza Avukatı Ceza hukuku Tehdit Yetkili Mahkeme