Şantaj Suçu ve Cezası
İrade beyanı kişinin tasavvur ettiği sonuç doğuracak olguları dış dünyaya vurması ve bunun sonucunda hukuken bir sonuca ulaşması anlamına gelmektedir. Pek tabi sadece irade beyanı hukuk dünyasında tek başına hukuki sonuç doğurmamaktadır. Özellikle özel hukukta bu irade beyanının muhataba ulaşması ve muhatabın bu beyana karşılık bir tepki vermesi gerekmektedir. Örneğin bir kira sözleşmesi oluşturulacak ancak bu sözleşmenin tarafları karşılıklı olarak iradeleri tamamlanır ve beyanlar da birbirleriyle örtüşürse sözleşme akdedilmiş olur. Yine bu irade beyanlarının geçerli olabilmesi için kişilerin fiil ehliyetlerine sahip olmaları gerekmektedir.
Fiil ehliyeti, kişinin kasten, bilinçli veya örtülü olarak icra ettiği fiiller ile hukuki bir sonuç meydana getirmesidir. Fiil ehliyetine sahip olabilmek için belli şartların vuku bulması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 9 ve 10. maddeleri fiil ehliyetini düzenlemektedir. Bu bağlamda ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır. Yani 18 yaşını doldurduktan ya da Türk Medeni Kanunu’nun 11 ve 12. maddeleri uyarınca ergin kılındıktan sonra, muhakeme yeteneğine sahip olunup kısıtlı olmamak halinde fiil ehliyetine sahip olunur. Kanunun kısıtlı olmamaktan kastı idari gözetim, tutukluluk veya hüküm giymiş olmak gibi özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirlere maruz kalmamış olmak veya iradesinin cebir gibi etkenler altında kalmaması olması gerekmektedir.
Bu bağlamda irade beyanları bazı durumlarda iradenin dışında hukuk dünyasında bir sonuç doğurabilmektedir. Yani sağlıklı olmayan irade beyanları iradenin dışında da gerçekleşebilmektedir. Bu bağlamda irade sakatlığı sonucu doğmaktadır. Özel hukukta korkutma ya da ikrah irade sakatlığından birisidir. Korkutma kişinin içinde bulunduğu durumdan ya da kişilik haklarına saldırı tehlikesi karşısında kişinin sözleşme kurmasıdır. Korkutma altında akdedilen sözleşmelere korkutulan bağlı değildir.
Şantaj suçu nedir?
Özel hukuktaki korkutma irade sakatlığından daha geniş alanı kapsayan ve Türk Ceza Kanunu’nun 107. maddesinde düzenlenen şantaj suçu hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlamaktır. Şantaj suçunda korunan değer kişinin huzur ve sükunudur. Özel hukukta yer edinen irade sakatlığından korkutma ile bağlantılı olan bu suç tipinde iradenin korunmasını kanun koyucu haklı bulmuştur.
“Şantaj
Madde 107- (1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) (Ek: 29/6/2005 – 5377/14 md.) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.”
Tehdit suçundan farklı olarak şantaj suçunda bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirme tehdidi bulunmamaktadır. Şantaj suçunun oluşabilmesi için failin yapmakla yükümlü olduğu veya hakkı olan bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle kişiyi zor durumda bırakarak kişiyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlamak suça vücut verecektir.
107. maddenin 1. fıkrası uyarınca şantaj suçu mağduru kanuna aykırı bir şey yapmaya zorlama, mağduru yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya zorlama ve haksız çıkar sağlamaya çalışma şeklinde oluşmaktadır.
Failin yükümlü olduğu bir şeyi veya hak sahibi olduğu bir işlemi yapacağından ya da yapmayacağından bahisle kişiyi bir şey yapmaya veya yapmamaya yönelik zorlaması suçu oluşturacaktır. Örneğin failin kendisine borçlu olan mağdura karşı icra takibi yapmaya yönelik şantajı karşılığında mağdurdan bir suç işlemesini istemek şantaj suçunu oluşturacaktır.
Ya da failin suç işlediğini bildiği market çalışanına karşı yaptığı şantaja karşılık marketten ücretsiz alışveriş yapması yine suçun haksız çıkar sağlama boyutuna vücut verecektir.
107. maddenin 2. fıkrası kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması suçunu düzenlemektedir. Bu bağlamda kişinin öğrenilmesi halinde şeref ve saygınlığına karşı bir zararı dokunacağı veriler kullanılarak şantaj suçunun işlenilmesi halinde verilecek ceza 1. fıkradakiyle aynı olacaktır. Burada ilk cümlede zikredilen yararın doğması şart değildir. Kastın yarar sağlamak olması ve mağdura şantajın ulaşması yeterli olmaktadır. Pek tabi bu veri geçmişte kalmış ve kimsenin bilmediği bir bilgi olmalıdır.
Örneğin kişinin geçmişte çekilmiş çıplak fotoğrafları, çocukluğuna dair bir bilgi ya da veri kullanılarak yarar sağlama maksatlı failin mağdurdan para istemesi suçu oluşturmaktadır.
Şantaj suçunun cezası
Türk Ceza Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca şantaj suçunun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezası olarak düzenlenmiştir. 2. fıkrada düzenlenen kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması yoluyla işlenen şantaj suçunun cezası da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezasıdır.
Şantaj suçunda uzlaştırma
Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 253. maddesi uyarınca şantaj suçu uzlaştırma kapsamında değildir.
Şantaj suçunun şikayet süresi
Şantaj suçu şikayete tabi değildir bu bağlamda genel şikayet süresi bu suçta işlemez. Cumhuriyet savcısı soruşturmayı resen başlatıp yürütmelidir.
Şantaj suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Şantaj suçunun yargılaması sonucunda verilecek ceza eğer 2 yıl ve altında olursa ve fail hakkında önceden verilmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı yoksa şantaj suçu yargılaması sonunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmektedir.
Şantaj suçunun yargılamasında görevli mahkeme
Şantaj suçunun yargılamasında görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.
Şantaj suçunun yargılamasında yetkili mahkeme
Şantaj suçunun yargılamasında yetkili mahkeme suçun işlendiği yer mahkemesidir.
Şantaj Suçu Yargıtay Kararları
Olay ve dosya kapsamına göre; Aşure parkında düzenlenen veda partisinde katılanın omzuna bir erkek arkadaşının elini koymuş şekilde fotoğrafını çeken sanığın bu fotoğrafları ailesine göstermekle tehdit ederek paralar istediğinin, devam eden süreçte de sanığın kullandığı iddia edilen … numaralı hat ile katılanın babaannesine ait ancak katılanın kullandığı … ve … numaralı hatlardan arayıp mesaj atarak yanına çağırdığı ve tehditlerini sürdürdüğü ve hatta sanığın yanına çağırdığı katılanı para getirmesi için tehdit ettikten sonra kırık bira şişesi ile kendisini kolundan yaraladığı ve katılanın bu şekilde birçok kez nakit paralar, bilezikler ve çeyrek altınları vermek zorunda kaldığının ileri sürüldüğü olayda, sanığın aşamalarda alınan ifadelerinde katılanı tanımadığını, telefonla aramadığını, yaklaşık 1,5-2 yıldır … nolu hattı kullandığını, … numaralı hattı hiç kullanmadığını bu numara ile annesinin cep telefonunun neden arandığını bilmediğini, parkta şarkı söylediği için katılanın babası … tarafından daha önce darp edildiğini, …’in eşini kendisinden kıskanması nedeniyle kızını kullanarak iftira attığını savunduğu; dosya içerisine alınan TİB kayıtları ve abonelik sözleşmesinden sanığın kullandığı ileri sürülen … adına kayıtlı … nolu hat ile katılanın babaannesi … adına kayıtlı … ve … numaraları hatlar 22.6.2013- 25.6.2013 tarihleri arasında çok sayıda karşılıklı arama ve mesajlaşma kaydı ayrıca sanığın annesi olduğu anlaşılan … adına kayıtlı …, … ve … numaralı hatlar ile 25.6.2013 ve 27.6.2013 tarihleri arasında birden çok görüşme ve mesajlaşma kaydı olduğunun tespit edildiğinin anlaşılması karşısında;
Sanığın kullandığı ileri sürülen … numaralı telefon hattının sahibi … ile sözkonusu hat ile iletişimi tespit edilen …, … ve … numaralı hatların sahibi olduğu belirtilen …’ın kimliklerinin tespit edilerek beyanlarının alınması, suç tarihinden 1 ay öncesi ve suç tarihi dikkate alınarak sanığın kullandığını beyan ettiği … numaralı telefon hattının ve adına kayıtlı olduğu tespit edilecek başkaca telefon numaralarının, katılanın kullandığını beyan ettiği telefon numaraları ve … numaralı telefon hattı arasında iletişim tespitlerinin yapılması; katılan …’ün sanığın kendisini kırık bira şişesiyle kolundan yaraladığına ilişkin beyanı dikkate alındığında mümkün olması halinde katılanın kolunda herhangi bir yara izi kalıp kalmadığının yara izi kalmış ise bu yara izinin ne şekilde meydana geldiğinin Adli Tıp uzmanından rapor aldırılarak bu durumların netleştirilmesi ve delillerin birlikte bütün halinde karar yerinde tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi;
Bozmayı gerektirmiş, katılan … vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 09.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
(YARGITAY 6. Ceza Dairesi Esas: 2021 / 3050 Karar: 2021 / 19235 Karar Tarihi: 09.12.2021)
İddianame anlatımı, dosya kapsamı ve iddianamade açıkça yer almayan ancak mesaj tutanakları ile sabit olan konuşma içeriklerinden; sanığın iş yerinde çalışması nedeniyle alacağı olduğunu belirterek alacağını talep ettiği ve buna yönelik mesajlar gönderdiği, “paramı tam isterim yoksa icralık olursunuz benimle söyleyeyim”, “yarın hakkınızda davayı açtımı görürsünüz, bana pis kelime kullandığınızı bana arkadaşlık teklif ettiğini, …yi kullandığınızı herkese bayat akşamdan kalan barbunyadan yıkayıp yemeklere kullandığını yarın dilekçede görürsün” “benimle uğraştığına pişman olacaksın sigorta işletmesine dilekçe vericem işçi çalıştırıyor sigorta yaptırmıyor, o dükkanı kapatırım tamam mı , herkese sarkıntılık yaptığını da” şeklindeki mesaj içerikleri de dikkate alındığında sanığın alacağına karşılık yasal haklarını kullanacığını belirtmesi şeklindeki eylemlerinde şantaj suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı ve sanık …’nın temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
(YARGITAY 4. Ceza Dairesi Esas: 2019 / 5592 Karar: 2021 / 29745 Karar Tarihi: 21.12.2021)
Mahkemece, katılan tarafından ibraz edilen ses kaydı, yasak delil olduğu gerekçesiyle, kabul edilmemiş ise de, kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçla ilgili olarak, bir daha kanıt elde etme ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda karşı tarafla yaptığı konuşmaları kayda alması halinin hukuka uygun olduğunun kabulünün zorunlu olduğu ve somut olayda, sanığın katılana karşı telefonda şantaj niteliğinde sözler söylediği sırada bu eyleme yönelik başkaca kanıt elde etmesine imkan bulunmaması nedeniyle konuşmayı cep telefonuna kaydeden katılanın eyleminin ve oluşan ses kaydının hukuka aykırılık oluşturmadığı, bu itibarla kaydın kanıt olarak kullanılabileceği ve suça konu sözlerin de katılanın şeref ve saygınlığına zarar verecek hususları açıklayacağı tehdidini barındırdığı anlaşıldığından sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan … vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
(YARGITAY 4. Ceza Dairesi Esas: 2019 / 7362 Karar: 2021 / 29568 Karar Tarihi: 20.12.2021)
Sanık müdafinin temyiz isteminin, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve şantaj suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Tüm dosya kapsamına göre, 02.06.2015 günü sanığın daha önceden tanıdığı katılana, kızı …’un bıçaklandığını ve evinde olduğunu söyleyerek katılanı hile ile evine gelmesini sağladıktan sonra kapıyı kilitleyip bıçak tehdidiyle evde tutmaya devam ettiği, daha sonra yine tehdit ve darp ederek soyunmasını sağlayıp çıplak fotoğraflarını çektiği, katılanın fırsatını bulup balkona kaçarak bağırıp etraftan yardım istediği, tekrar sanık tarafından katılanın evin içerisine alındığı, yardım isteğini duyan komşuların polise haber vermesi üzerine, polislerin sanığın evinin bulunduğu adrese geldikleri, yaklaşık 1 saat boyunca polislerin polis kapıyı aç şeklinde ihtarda bulundukları halde kapının sanık tarafından açılmadığı ve çilingir marifetiyle kapının açılacağı sırada sanığın içeriden kapıyı açtığı şeklinde gerçekleşen eylemde, suçun işleniş şekli ve sanığın kastının yoğunluğu göz önünde bulundurularak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan temel cezanın alt sınırdan uzaklaşarak tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçların oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanık müdafinin, sanığın atılı suçları işlemediğine, katılanın beyanlarının çelişkili olduğuna, eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna dair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca TEMYİZ
İSTEMİNİN ESASTAN REDDİNE, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 1165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Birecik Asliye Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 20.12.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.
(YARGITAY 8. Ceza Dairesi Esas: 2021 / 11824 Karar: 2021 / 23113 Karar Tarihi: 20.12.2021)
Anahtar Kelimeler
Şantaj Suçu ve Cezası
Şantaj suçu nedir?
Şantaj suçunun cezası
Şantaj suçunda uzlaştırma
Şantaj suçunun şikayet süresi
Şantaj suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Şantaj suçunun yargılamasında görevli mahkeme
Şantaj suçunun yargılamasında yetkili mahkeme
Şantaj Suçu Yargıtay Kararları