5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Kapsamında Kaçakçılık Suçları
ÖZ
Dünya ticaretinin giderek artmasıyla beraber çağa ayak uydurabilmek amacıyla mevzuatlarımızda değişiklikler yapılmaya başlanmıştır. Bu kapsamda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu çıkartılmıştır. Bunun akabinde kabahat fiillerinin yaptırımlarının düzenlendiği 5236 sayılı Kabahatler Kanunu çıkartılmıştır. Bununla beraber Kaçakçılıkla Mücadele Kanunundaki kabahat hükümleri kaldırılarak, Kaçakçılık Suçları ve Kabahatleri başlıklı madde Kaçakçılık Fiilleri olarak güncellenmiştir. Devlet ekonomik düzeni ve çıkarlarını korumak amacıyla söz konusu kanunda kaçakçılık fiilleri için ciddi yaptırımlar düzenlemiştir. Bu yazıda 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda yer alan Kaçakçılık Fiilleri kapsamlı bir şekilde incelenecektir.
ABSTRACT
With the increasing world trade, changes have been made in our legislation in order to keep up with the times. In this context, the Turkish Penal Code No. 5237 and the Criminal Procedure Code No. 5271 were enacted. Then, the Misdemeanor Law No. 5236, which regulates the sanctions of misdemeanors, was enacted. Then, the misdemeanor provisions in the Anti-Smuggling Law were abolished and the article titled Smuggling Offenses and Misdemeanors was updated as Smuggling Offenses. The state has regulated serious sanctions for smuggling acts in order to protect the economic order and its interests. In this study, Smuggling acts in the Anti-Smuggling Law No. 5607 will be examined in detail.
GİRİŞ
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3’üncü maddesinde kaçakçılık
fiilleri ve cezaları, 10.fıkrada artırım nedenleri, 22.fıkrada ise fahiş değer nedeniyle
cezanın artırımına yönelik düzenleme yapılmıştır. Kaçakçılık suçları aslında ekonomik
suçlar olmakla birlikte, diğer yandan devletin ekonomik politikalarını da hedef
almaktadır. Kanunun geneli değerlendirildiğinde de devletin ekonomik politikalarına
aykırı hareket edenleri cezalandırma amacı güttüğü tespit edilmektedir.
I. TANIMLAR
A. Gümrük Vergileri
Gümrük idaresi veya başka idarelerce, eş yanın ithali veya ihracına bağlı olarak
uygulanan vergiler ile diğer malı̂ yükümlülükleri ifade eder.
B. Gümrüklenmiş Değer
Uluslararası kıymet sözleşmesine göre belirlenecek; ithal eş yası iç in eş yanın
CIF kıymeti ile gümrük vergileri toplamını, ihraç eş yası iç in FOB kıymeti ile gümrük
vergileri toplamını ifade eder.
C. Akaryakıt
Benzin, gaz yağı, jet yakıtı, motorin, fuel-oil, sıvılaş tırılmış petrol gazları,
doğ al gaz gibi akaryakıt ü rü nleri ile akaryakıt yerine kullanılan petrol türevleri ve
bunların karış ımları ile akaryakıt yerine kullanılan diğer ürünleri, ifade eder.
D. CIF Değer
Uluslararası ticari bir terimdir. Cost, Insurance, Freight (Malın bedeli, sigorta,
navlun) kelimelerinin ilk harflerinden oluşur. Gümrüklenmiş değerin hesaplanmasında
dikkate alınan CIF değer, ithalatın yapıldığı ülkedeki eşyanın üretim maliyeti, nakliye,
yükleme, boşaltma, sigorta maliyeti gibi masrafların toplamını oluşturur. Yargıtay’ın
uygulamadaki görüşüne göre CIF değerini mahkeme yansız mercilere veya uzman
bilirkişilere resen inceletmek zorundadır.
E. FOB Değer
Tedarikçinin eşyanın nakliyesinin yapılacağı nakil aracına teslimine kadar olan
masrafların dahil olduğu bir değerdir.
II. 5607 sayılı KMK m.3/1: Eşyayı Gümrük İşlemlerine Tabi
Tutmadan Yurda Sokma Suçu
A. Maddi Unsur
Suçun konusu, gümrük işlemlerine tabi tutulmaksızın ülkeye sokulan eşyadır.
Maddedeki eşya tabirinden ne anlaşılması gerektiği 4458 sayılı Gümrük Kanunu
madde 3/23’te düzenlenmiştir. Söz konusu yasaya göre, eşya deyimi, her türlü madde,
ürün ve değeri ifade eder. Suçun faili, eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın
getiren gerçek kişi ya da kişilerdir. İradi olarak hareket yeteceği sadece insanlara özgü
olduğundan tüzel kişiler suçun faili olamazlar. Fiil, söz konusu eşyanın gümrük
işlemlerine tabi tutulmaksızın ülkeye sokulmasıdır. Kaçak eşyaların bizzat sanık
tarafından yurt dışından getirildiğine dair delil yoksa sanık m.3/1’den
cezalandırılamaz, şartları varsa daha ileride değineceğim m.3/5 kapsamında sanık
cezalandırılabilir. Söz konusu fıkranın devamında ise eşyanın gümrük kapıları
dışından yurda sokulması durumunda ise suçun cezası artırılmıştır. Gümrük kapısı
dışından eşyanın yurda sokulmasının kanun koyucu tarafından daha ağır bir ihlal
olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır.
B. Manevi Unsur
Manevi unsur kasttır. Fıkrada ticari amaç unsur olarak belirtilmemişse de
Yargıtay’ın değişik kararlarında 1.fıkra için de ticari amacın bulunması suçun oluşumu
için aranmıştır. Örneğin ticari miktarda olmayan sigarayı gümrük işlemlerine tabi
tutmadan yurda sokma eylemi bu suçu oluşturmaz. Yani 1.fıkradaki suç uygulamaya
göre özel amaçla işlenebilir. Amaç ticari olmalıdır. Kanunun lafzında ticari amaç
aranmamasına rağmen uygulamada ticari amacın aranması şahsi kanaatime göre
yerindedir zira kaçakçılık TDK’da kelime anlamı olarak, bir devletin yasalarına karşı
gelerek yapılan ticaret anlamına gelmektedir. Uygulamada şahsi kullanımların da
cezalandırılması kanunun amacına uymayacaktır. Bu nedenle Yargıtay’ın da
uygulamalarındaki gibi ticari amaç yoksa tipiklik oluşmaz, fail şartları varsa Gümrük
Kanunu’nda yer alan kabahat hükümlerine göre cezalandırılır.
(bkz.Yargıtay 7.CD., 12.02.2019, 2015/12085 E., 2019/6348 K.)
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
Gümrük işlemleri kavramından ne anlaşılması gerektiğinin belirlenmesi için
Gümrük Kanunu m.74 ile m.150 arasında yer alan sekiz tür rejimden birine göre
gümrük işlemleri tanımlanmalıdır. Bu gümrük işlemlerine tabi tutulmaksızın eşyanın
yurda sokulması suçun hukuka aykırılık unsurunu oluşturmaktadır.
D. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Fail gümrük memurlarına rüşvet vermek ya da başka bir kazanç
sağlamak suretiyle gümrük memurunun göz yummasıyla eşyayı gümrük işlemlerine
tabi tutmadan yurda sokabilir. Bu durumlarda gümrük memuru, kaçakçılık fiilini
önlemek, izlemek ve araştırmakla görevli memur olması sebebiyle KMK m.4/6
uyarınca müşterek fail olarak söz konusu suçtan sorumlu tutulur. Suç .zgü bir suç
olmadığı için bu fiile müşterek fail, yardım eden ve azmettiren olarak iştirak
edilebilmesi mümkündür.
2. Teşebbüs
Suç teşebbüse elverişlidir. Örneğin eşya sahibinin gümrük beyanı
verdikten sonra geçici depolama yerinde beyan haricinde eşya bulundurduğu
anlaşılırsa m.3/1’e teşebbüs olduğu söylenebilecektir. Suç teşebbüs aşamasında kalmış
olsa dahi 5607 sayılı KMK m.21’e göre tamamlanmış gibi cezalandırılır.
3. İçtima
Bu fiilin 5237 sayılı TCK’da yer alan rüşvet suçuyla birlikte
işlenebileceği düşünülebilir. Fail gümrük memurlarına ya da gümrük kapıları dışında
sınırları muhafaza ve kaçakçılığı önlemekle yükümlü memurlara rüşvet vermek ya da
başka bir kazanç sağlamak suretiyle eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmadan yurda
sokabilir. Uygulamada nadiren de olsa rastlanan durumlardan biridir. Bu durumda fail
hem 5237 sayılı TCK m.252 rüşvet hem de kaçakçılık suçundan cezalandırılır.
E. Yaptırım
Söz konusu fiillerin işlenildiği durumlarda fail ya da failler için bir yıldan beş
yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
III. 5607 sayılı KMK m.3/2: Aldatıcı İşlem ve Davranışlarla Eşyayı
Gümrük Vergileri Kısmen veya Tamamen Ödenmeksizin Yurda Sokma Suçu
A. Maddi Unsur
Suçun konusu, aldatıcı işlem ve davranışlarla gümrük vergileri kısmen veya
tamamen ödenmeksizin ülkeye sokulan eşyadır. Bu nedenle gümrük vergilerinden
muaf eşyalar bu suçun konusunu oluşturamayacaktır. Kanunun önceki halindeki sahte
belge kullanmak suretiyle ibaresi yeni kanunla aldatıcı işlem ve davranış olarak
güncellenmiş ve suçun kapsamı genişletilmiştir.
B. Manevi Unsur
Manevi unsur kasttır. Suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek
gerçekleştirilmesidir. Aldatıcı işlem ve davranış sahte belge ile olabileceği gibi soyut
bir hareket ya da davranışla da olabilecektir. Hangi davranışın aldatıcı işlem
olabileceği her somut olaydaki muhataba göre ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Failin
aldatma kastının yoğunluğu bu hareketin yöneldiği muhatabın bilgi ve tecrübesine
göre değerlendirilmelidir.
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
Aldatıcı işlem ve davranışlarla gümrük vergilerinin kısmen veya tamamen
ödenmemesi hukuka aykırılık unsurunu oluşturur. Eşyanın gümrük vergilerinden muaf
olması durumunda suçun hukuka aykırılık unsuru oluşmayacaktır.
D. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Gümrük müşaviri ya da gümrük müşavir yardımcıları kendilerine ibraz
edilen belgenin sahte olduğunu bildiği halde göz yumarsa ya da failin aldatıcı işlem ve
davranışlarını anlayabilecek durumdayken kasten göz yumarlarsa müşterek fail olarak
sorumlu tutulurlar. Ayrıca suç özgü bir suç olmadığı için bu fiile herkesin de müşterek
fail, yardım eden ve azmettiren olarak iştirak edilebilmesi mümkündür.
2. Teşebbüs
Suç teşebbüse elverişlidir. Gümrük beyannamesinin tescili ve onayı ile
başlayıp eşyanın teslimine kadar olan süreç kaçakçılık suçuna teşebbüs olarak
değerlendirilebilir. Bu aşamada failin gümrük vergilerini kısmen veya tamamen
ödememe amacıyla aldatıcı işlemleri ve davranışları olması durumunda netice
gerçekleşmese dahi m.3/2’ye teşebbüs olduğu söylenebilir. Yargıtay da aynı şekilde
gümrük idaresine başvuru yapmadan önce yapılan aldatıcı işlem ve davranışları ya da
sahte belge hazırlanmasını hazırlık hareketleri olarak değerlendirmiş ve bu suça
teşebbüsün gümrük idaresine başvuru yapılmasından sonra gündeme gelebileceğini
zımni olarak belirtmiştir. Suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi 5607 sayılı KMK
m.21’e göre tamamlanmış gibi cezalandırılır.
3. İçtima
Söz konusu düzenlemede aldatıcı işlem ve davranış uygulamada sıkça
sahte belge kullanmak suretiyle yapılmaktadır. Bu durumda bu suç 5237 sayılı TCK’da
yer alan belgede sahtecilik suçlarıyla beraber gündeme gelecektir. Belgede sahtecilik
suçlarında gerçek içtima uygulanır. Faile hem belgede sahtecilikten hem de kaçakçılık
suçundan dolayı ceza verilir.
E. Yaptırım
Söz konusu fiillerin işlenilmesi durumunda fail ya da failler için iki yıldan beş
yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
IV. 5607 sayılı KMK m.3/3: Transit Rejimi Çerçevesinde Yurda
Sokulan Eşyanın Rejim Hükümlerine Aykırı Olarak Gümrük
Bölgesinde Bırakılması Suçu
A. Maddi Unsur
Suçun konusu, transit rejimi çerçevesinde taşınan serbest dolaşımda
bulunmayan eşyadır. Gümrük Kanunu 84.maddesi hükmüne göre serbest dolaşıma
girmemiş eşya ile gümrük işlemleri tamamlanmış eşyaların gümrük gözetimi altında
Türkiye gümrük bölgesi içinde bir noktadan diğerine taşınması, transit rejim
hükümlerine tabidir. Kısaca transit rejimi, bir eşyanın bir gümrük noktasından bir diğer
gümrük noktasına taşınması olarak tanımlanabilir. Suçun faili, transit rejimi
çerçevesinde taşınan serbest dolaş ımda bulunmayan eş yayı, rejim hükümlerine aykırı
olarak gümrük bölgesinde bırakan, buna teşebbüs eden kaptan veya sürücü ile birlikte
hareket eden gerçek kişi ya da kişilerdir. Fiil, rejim hükümlerine aykırı olarak gümrük
bölgesinde bırakmaktır. Uygulamada yurda giriş yapan ve transit eşya taşıyan failin
aracında beyan dışı mal tespit edilmesi durumunda failin bu eşyayı gümrük bölgesinde
bırakacağına yönelik delil yoksa bu fıkradan cezalandırma yapılamayacağı yönünde
Yargıtay kararları bulunmaktadır.
*Yargıtay 7.CD. 04.06.2009, 2009/7061 E., 2009/7061 K.
Bkz. 5237 sayılı TCK m.212
B. Manevi Unsur
Manevi unsur kasttır. Transit rejimi çerçevesinde eşyaların hangi güzergahı
takip edeceği, hangi süre içerisinde güzergahı tamamlayacağı gümrük idaresince
belirlenir. Yola devam edememe, süre aşımı, güzergah değişikliği gibi durumlarda
şüphelinin kastı somut olaya göre ayrı değerlendirilmelidir. Mücbir sebep ya da doğal
afet gibi durum sebebiyle gümrük bölgesinde eşya kalması durumunda fail
cezalandırılmaz. Fail eğer mücbir sebeple yola devam edemez, belirlenen süreyi aşar
ya da güzergah değiştirmek zorunda kalırsa durumu en yakın gümrük idaresine
bildirmekle yükümlüdür. Eğer fail en yakın gümrük idaresine yine mücbir sebeple
durumu bildiremezse gümrük mührünün bozulup bozulmadığı, tır dorsesinin açılıp
açılmadığı, yurda giren malla çıkan mal arasında farklılık olup olmadığı
değerlendirilerek hüküm kurulmalı, failin kastı değerlendirilmelidir. Yargıtay
kararlarında da bu hususları değerlendirerek hüküm kurmuştur. Yargıtay, fail tır
şürücüsünün, güzergah değiştirdiği örnek bir olayda, tır dorsesinin açılıp
kapanmasının ve gümrük mühürlerinin bozulmasının anlaşılması sebebiyle failin
kastının olduğuna yönelik değerlendirme yapmıştır.
bkz. Yargıtay 7.CD. 24.01.2013, 2010/12021 E., 2013/2846 K./ Yargıtay 7.CD. 08.10.2019, 2015/28413 E., 2020/3619 K.
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
Rejim hükümlerine aykırı olarak gümrük bölgesinde bırakılması hukuka aykırılık unsurunu oluşturur.
D. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Suç özgü bir suç olmadığı için bu fiile müşterek fail, yardım eden ve azmettiren olarak iştirak edilebilmesi mümkündür. Örneğin transit eşya taşıyan tır şoförünün güzergah değiştirerek transit rejimi çerçevesinde yurda sokulmuş malı bir başkasının yardımıyla tırdan indirmesi durumunda şoför fail olarak, suça konu eşyanın indirilmesine yardım eden kişi ise suçun işlenmesine yardım etmesi sebebiyle yardım eden sıfatıyla sorumlu olur.
2. Teşebbüs
Serbest dolaşımda olmayan eşyayı rejim hükümlerine aykırı olarak
gümrük bölgesinde bırakmak fiiline teşebbüs mümkündür. Örneğin failin güzergah
değiştirerek tır dorsesindeki gümrük mührünü bozmaya çalışması esnasında
yakalanması durumunda teşebbüsten bahsedilebilir, eşya henüz serbest dolaşıma
karışmamıştır fakat icrai hareketlere başlanmıştır. Suç teşebbüs aşamasında kalmış
olsa dahi 5607 sayılı KMK m.21’e göre tamamlanmış gibi cezalandırılır.
3. İçtima
Aynı transit taşıma belgesiyle farklı tarihlerde gümrük bölgesinde rejim
hükümlerine aykırı olarak eşya bırakılması durumunda zincirleme suç hükümleri
uygulanacaktır. Söz konusu fiillerden biri için iddianame düzenlenip düzenlenmediği
hususu da hukuki kesintinin oluşup oluşmayacağı açısından önem arz etmektedir.
E. Yaptırım
Söz konusu fiillerin işlenildiği durumlarda fail ya da failler için bir yıldan üç
yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
V. 5607 sayılı KMK m.3/4: Geçici İthalat ve Dahilde İşleme Rejimi
Çerçevesinde Getirilen Eşyayı Sahte Belge Kullanmak ile Yurt Dışına
Çıkarmış Gibi İşlem Yapmak Suçu
A. Maddi Unsur
Suçun konusu, geçici ithalat ve dahilde iş leme rejimi çerçevesinde getirilen
eş yadır. Suçun faili, hile ile gümrük idaresini yanıltarak geçici ithal edilen eşya yurt
içinde bırakıldığı halde yurt dışına çıkarılmış gibi işlem yapan gerçek kişi ya da
kişilerdir. Fiil, hile ile yurt dışına çıkarmış gibi iş lem yapmaktır.Suça konu eşyanın
geçici ithalat ve dahilde işleme rejimi çerçevesinde yurda sokulup, hile ile yurt dışına
çıkarılmış gibi yapılmış gösterilmesi hususu önem arz etmektedir. Yargıtay
uygulamada somut olaya göre failin amacını değerlendirerek faile bu fıkradan ya da
gümrük işlem işlemlerine tabi tutulmaksızın yurda eşya sokmak m.3/1 üzerinden işlem
yapmaktadır.
B. Manevi Unsur
Manevi unsur kasttır. Fail belli bir amaç için kullanmak ya da işlemek amacıyla
dahilde işleme ve geçici ithalat rejimi çerçevesinde getirdiği eşyayı kasten hile ile yurt
dışına çıkarmış gibi göstermiş olması gerekmektedir. Örneğin fail gümrüğe verdiği
beyanda sehven yanılarak yanlışlık yapmış ve aslında ihraç edilmeyen bir malı ihraç
etmiş gibi göstermişse suçun manevi unsurunun gerçekleştiği söylenemez. Bu
durumda hile ile yurt dışına çıkarmış gibi gösterme amacının olduğu söylenemez.
Suçun taksirli hali kanunda düzenlenmediği için taksirli olarak işlenemez. Bu nedenle
failin bu fıkra hükümlerince cezalandırılabilmesi için doğrudan kastının varlığı
aranmalıdır.
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
Hile ile yurt dışına çıkarmış gibi yapmak hukuka aykırılık unsurunu oluşturur.
D. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Suç özgü bir suç olmadığı için bu fiile herkes tarafından müşterek fail, yardım eden ve azmettiren olarak iştirak edilebilmesi mümkündür. Geçici ithalat rejimi, serbest dolaş ıma girmemiş eş yanın ithalat vergilerinden tamamen ya da kısmen muaf olarak ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın, Türkiye Gümrük Bölgesi içinde kullanılması ve bu kullanım sırasındaki olağan yıpranma dış ında, herhangi bir değişikliğe uğramaksızın yeniden ihracına olanak sağlayan hükümlerin uygulandığı rejimdir.
*Dahilde işleme rejimi ise yeniden ihraç edilmek amacıyla serbest dolaşıma girmiş veya girmemiş eşyanın veya daha fazla işlem görerek, işlem görmüş ürünlerin elde edilmesi ve özel elde edilen ürünlerin ihraç edilmesini esas alan bir rejimdir.İhracatı teşvik sistemidir.
2. Teşebbüs
Hile ile yurt dışına çıkarma fiili teşebbüse elverişlidir. Örneğin fail
dahilde işleme rejimi çerçevesinde yurda soktuğu bir eşya ile ilgili olarak yurt dışına
çıkarılmış gibi sahte evrak düzenlediği fakat gümrüğe bu beyanı veremediği zamanda
yakalanırsa bu suça teşebbüs ettiği söylenebilecektir. Bu fiili hazırlık hareketi olarak
da değerlendirebilen görüşlerin de olabileceği muhakkaktır fakat şahsi kanaatime göre
fail bu iki rejim çerçevesinde yurda sokulan eşya hakkında yurt dışına çıkarılmış gibi
sahte belge düzenlenmesi hazırlık hareketini aşan nitelikte bir icrai harekettir ve
teşebbüs olarak değerlendirilmelidir. Nitekim suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa
dahi 5607 sayılı KMK m.21’e göre tamamlanmış gibi cezalandırılır.
3. İçtima
Bu fiilin evrakta sahtecilik suçuyla beraber işlenmesine uygulamada
sıklıkça rastlanmaktadır. Hile ile yurt dışına çıkarmış gibi yapmak bir nevi evrakta
sahtecilik suçunun unsurlarını oluşturabileceği düşünülebilir. Bu fiilin 5237 sayılı
TCK’da yer alan belgede sahtecilik suçlarıyla beraber de gündeme gelmesi durumunda
gerçek içtima uygulanır.
E. Yaptırım
Söz konusu fiillerin işlenilmesi durumlarında fail ya da failler için bir yıldan
üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
VI. 5607 sayılı KMK m.3/5: Kaçak Eşyayı, Bu Özelliğini Bilerek ve
Ticari Amaçla Satın Almak, Satışa Arz Etmek, Satmak, Taşımak
veya Saklamak Suçu
A. Maddi Unsur
5607 sayılı KMK m.3’ün ilk 4 fıkrasında yer alan fiiller suçun konusunu
oluşturmaktadır. Fiil, satmak, satın almak, satışa arz etmek, taşımak ya da saklamaktır.
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, suça konu eşyanın KMK m.3’ün ilk
4 fıkrasında yer alan eşyalardan biri olması gerektiğidir. Ayrıca fail kanun metninde
de belirtildiği gibi bu suçlara iştirak etmemelidir. Zira iştirak etse bu fıkra
hükümlerinden değil KMK’nın m.1 ve 4 arasındaki ilgili fıkra hükümlerinden
müşterek fail olarak sorumlu tutulmalıdır.
B. Manevi Unsur
Manevi unsur kasttır. Kanunda özel amaç aranmıştır. Failin eşyanın kaçak eşya
niteliğinde olduğunu bilmesi ve ticari amaçla hareket ediyor olması gerekmektedir.
Failin bu hususları bilmediği durumlarda bu fıkra hükümlerince cezalandırılabilmesi
mümkün değildir. Failin eşyanın kaçak olduğunu bildiği fakat ticari amacı olmadığı
durumlarda da failin cezalandırılmaması gerekmektedir. Çünkü kanun suçun
oluşabilmesi için bilme ve ticari amaç unsurunun varlığını birlikte aramaktadır. Failin
ticari amacı varlığı somut olaya göre değerlendirilmelidir. Örneğin telefon dükkanı
sahibi birinin, kaçak telefon alarak sattığı olayda, failin telefonların kaçak olduğunu
bilmediği ya da ticari amacının olmadığı söylenemez.
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
Suça konu eşyayı bilerek ticari amaçla kullanmak suçun hukuka aykırılık
unsurunu oluşturur.
D. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Fail kanun metninde de belirtildiği gibi bu suçlara iştirak etmemelidir.
Zira iştirak etse bu fıkra hükümlerinden değil KMK’nın m.1 ve m.4 arasındaki ilgili
fıkra hükümlerinden müşterek fail olarak sorumlu tutulmalıdır. Örneğin gümrük
işlemlerine tabi tutulmaksızın yurda eşya sokulması fiiline müşterek fail olarak iştirak
eden failin suça konu eşyayı satması durumunda, faile bu fıkra hükümleri değil KMK
m.3/1 hükümleri uygulanacaktır.
2. Teşebbüs
Suç satışa arz etme ve bulundurma fiilleri hariç teşebbüse elverişlidir.
Satmak fiilinin teşebbüs aşamasında kalması durumunda satmak fiiline teşebbüsten mi
yoksa satışa arz etmek fiilinden mi hüküm kurulacağı konusunda tartışmalar vardır.
Şahsi düşünceme göre satışa arz etmek fiili için alıcının olmasına gerek yoktur fakat
satmak fiili için alıcının ve satıcının bir araya gelmiş olması gerekmektedir. Yani
mevcut olayda alıcı ve satıcı bir aradayken fail yakalanırsa satmak fiiline teşebbüsten,
alıcı ve satıcı bir arada değilse ve fail satıcı olarak yakalanmışsa satışa arz etmek
fiiilinden hüküm kurulmalıdır. Sonuç itibariyle suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa
dahi 5607 sayılı KMK m.21’e göre tamamlanmış gibi cezalandırılır bu nedenle değişen
bir şeyin olmayacağı düşünülse de hüküm kurulurken suça konu fiile ve hükmün
dayanağına dikkat etmekte fayda vardır
3. İçtima
Suçun faili tarafından düzenlenen ve kabul edilen ilk iddianame tarihine
kadar işlenen suçlar zincirleme suç kapsamında değerlendirilecektir. Örneğin ilk
iddianame düzenlenene kadar kaçak eşyayı bilerek ve ticari amaçla satın alan, daha
sonra peyderpey satan fail hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır.
E. Yaptırım
Söz konusu fiillerin işlenildiği durumlarda fail ya da failler için bir yıldan üç
yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
VII. 5607 sayılı KMK m.3/6: Özel Kanunları Gereğince Gümrük Vergilerinden Kısmen veya Tamamen Muaf Olarak İthal Edilen Eşyayı, İthal Amacı Dışında Başka Bir Kullanıma Tahsis Etmek, Satmak veya Devretmek ya da Bu Özelliğini Bilerek Satın Almak veya Kabul Etmek Suçu
A. Maddi Unsur
Suçun konusunu, 4458 sayılı GK’nun 167. Maddesindeki gümrük vergisinden
muaf eşya listesinde yer alan eşyalar oluşturur. Örneğin değeri 430 Euro’yu aşmayacak
şekilde yolcuların beraberinde getirdiği hediyelik eşyalar gümrük vergisinden muaftır.
Dahilde işleme ve geçici ithalat rejimi çerçevesinde yurda sokulan eşyalar bu suçun
konusu olamayacaktır. Suçun faili, suça konu eşyayı ithal amacı dışında başka bir
amaca tahsis eden, satan veya devreden ya da bu özelliğini bilerek satın alan veya
kabul eden gerçek kişi ya da kişilerdir. Fiil, seçimlik hareket şeklindedir.
bkz. Şentürk Çıldır, Oğuz Korkmaz, Kaçakçılık Suçları, Ankara, Yetkin Yayınları, 2020, s.333. /Dilara Şahin, “5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunundaki İthalat Kaçakçılığı Suçları ve Kabahatleri,” Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, T.C. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011, s.77. (Çevrimiçi) http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47648.pdf, 5 Nisan 2021
B. Manevi Unsur
Manevi unsur kasttır. Fail suça konu eşyayı ithal amacı dışında başka bir amaca
tahsis etmelidir. Eşyanın tahsis amacı dışında bir amaca yönelik kullanılması,
satılması, devredilmesi fiillerine yönelik kastın varlığı yeterlidir. Ancak satın almak
ve kabul etmek fiilleri açısından kanun kastın varlığı için bilme unsurunu aramaktadır.
Yani olası kastla satın almak ve kabul etmek fiillerinin işlenmesi durumunda suçun
oluşmayacağı söylenebilir.
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
Kanuna muhalif olarak söz konusu eşyaları ithal amacı dışında kullanmak
hukuka aykırılık unsurunu oluşturur.
D. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Suç özgü bir suç olmadığı için bu fiile müşterek fail, yardım eden ve
azmettiren olarak iştirak edilebilmesi mümkündür.
2. Teşebbüs
Suç kullanma ve kabul etme fiilleri hariç teşebbüse elverişlidir. Örneğin
özel kanunları gereği vergiden muaf bir eşyanın ithal amacı dışında kullanılması için
nakledildiği anlaşılması durumunda suça teşebbüsün olduğu söylenebilir. Nitekim suç
teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi 5607 sayılı KMK m.21’e göre tamamlanmış gibi
cezalandırılır.
3. İçtima
Fıkrada bahsedilen seçimlik hareketlerden iki veya daha fazlasının da
gerçekleşmesi durumunda tek bir fiilden dolayı ceza verilecektir. Örneğin fail özel
kanunları gereği vergiden muaf birden çok eşya ithal edip bunların her birinin ayrı
zamanlarda kullanım amacı dışında kullanılması durumunda faile zincirleme suç
hükümleri uygulanabilecektir. Hukuki kesintinin oluşup oluşmadığına somut olaya
göre dikkat edilmelidir.
bkz.Erhan Günay, Uygulamalı 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve İlgili Mevzuat, Ankara, Seçkin Yayıncılık, 2009, s.91.
E. Yaptırım
Söz konusu fiillerin işlenildiği durumlarda fail ya da failler için 6 aydan 2 yıla
kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
VIII. 5607 sayılı KMK m.3/7: İthali Kanun Gereği Yasak Olan
Eşyayı Yurda Sokmak ya da Eşyanın Bu Özelliğini Bilerek Satın
Almak, Satışa Arz Etmek, Satmak, Taşımak veya Saklamak Suçu
A. Maddi Unsur
Suçun konusu, ithali kanun gereği yasak olan eşyadır. İthali kanun gereği yasak
eşya kavramı içine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 51/4 maddesinde
karayolunda hız ölçümü yapan cihazların yerini tespite yarayan cihazlar, 6136 sayılı
Ateşi Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkındaki Kanununa tabi olan eşyalar
örnek gösterilebilir. Kısıtlama yasa ile değil genel düzenleyici işlem ile gelirse suç
oluşmaz. Örneğin Yargıtay, bir kararında sigara ithali kanunla yasaklanmadığı için
ilk derece mahkemesi tarafından bu fıkra uyarınca verilen hükmü bozmuştur. Suç
seçimlik hareketli bir suçtur. Fiiller, söz konusu eşyayı ülkeye sokmak, bu özelliğini
bilerek satın almak, satışa arz etmek, satmak, taşımak veya kendine saklamaktır.
B. Manevi Unsur
Manevi unsur kasttır. Kanun koyucu satın almak, satışa arz etmek, satmak,
taşımak veya kendine saklamak fiilleri açısından özel amaç aramıştır. Söz konusu
fiiller açısından suçun oluşabilmesi için failin söz konusu eşyanın bu özelliğini bilerek
fiillerin işlenmiş olması aranmaktadır. Öte yandan ithali kanun gereği yasak olan
eşyanın yurda sokulması fiilinde kanun koyucu ticari amacın varlığını aramamıştır.
Yani suçun oluşabilmesi için söz konusu eşyaların ithalinin kanun gereği yasak olması
yeterlidir. Ticari amacın varlığının olup olmadığı önem arz etmemektedir. Şahsi
kullanımların da bu fiil bakımından cezalandırılması gerekmektedir.
bkz.Yargıtay 7.CD. 24.01.2018, 2017/12499 E., 2018/1362 K.
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
Kanun gereği ithali yasak olan eşyayı ülkeye sokmak yani kanuna muhalefet
suçun hukuka aykırılık unsurunu oluşturur.
D. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Suç özgü bir suç olmadığı için bu fiile müşterek fail, yardım eden ve
azmettiren olarak iştirak edilebilmesi mümkündür. Örneğin kanun gereği yasak olan
radar cihazlarını tespite yarayan cihazlardan alması için arkadaşını teşvik eden kişinin
yardım eden olarak suça iştirak ettiği değerlendirilebilecektir.
2. Teşebbüs
Suç satışa arz etme fiili hariç teşebbüse elverişlidir. Örneğin kanun
gereği yasak eşyayı yurtdışından sipariş eden failin eşyası gümrük kapısında
yakalanırsa bu suça teşebbüsün oluştuğu söylenebilir. Fail eğer söz konusu eşyanın
kanun gereği yasak olduğunu bilmiyorsa TCK m.30 hata hükümlerine gidilerek
değerlendirme yapılacaktır. Suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi 5607 sayılı
KMK m.21’e göre tamamlanmış gibi cezalandırılır.
3. İçtima
KMK’nın 3/7’nin birinci cümlesindeki fiil daha ağır bir cezayı
gerektirmeyen bir suç oluşturmadığı taktirde şeklindeki hükümden, koşulların varlığı
halinde fikri içtima hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Örneğin
yurda ticari amaçla uyuşturucu sokulması durumunda fail tek bir fiille hem 5237 sayılı
TCK m.188’de yer alan uyuşturucu ticareti suçunu hem de KMK m.7’de yer alan suçu
işlemiş olacaktır. Bu durumda TCK’da daha ağır yaptırımlar olduğu için fikri içtima
uygulanarak faile TCK’nın ilgili hükümleri uygulanacaktır.
E. Yaptırım
Söz konusu fiillerin işlenilmesi durumlarında fiil daha ağır bir cezayı
gerektirmediği takdirde fail ya da failler için iki yıldan altı yıla kadar hapis ve yirmi
bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür. Fiilin daha ağır cezayı gerektirdiği
durumlara 6136 sayılı Ateşi Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkındaki
Kanunundaki cezai hükümler örnek gösterilebilir.
IX. 5607 sayılı KMK m.3/8: İhracı Kanun Gereği Yasak Olan Eşyayı Ülkeden Çıkarmak Suçu
A. Maddi Unsur
Suçun konusu, kanun gereği ihracı yasak olan eşyalardır. İhracı Kanun gereği
yasak olan eşyalara 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanununun 32. maddesi
“Yurt içinde korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları yurt dışına
çıkarılamaz.” örnek olarak gösterilebilir. Fiil, bu eşyaları ülkeden çıkarmak fail ise
ihracı kanun gereği yasak olan eşyaları ülkeden çıkaran gerçek kişi ya da kişilerdir.
Söz konusu suçun oluşabilmesi için söz konusu eşyanın ihracının kanunla yasaklanmış
olması gerekmektedir. Genel düzenleyici işlemlerle ihracı yasaklanmış bir eşya bu
suçun konusu olamayacaktır.
B. Manevi Unsur
Manevi unsurun gerçekleşmesi için kanunen ihracı yasak olan eşyanın ihraç
edilmesi olayının bilerek ve istenerek yani kasten işlenmesi gerekmektedir. Fail
tarafından suçun maddi unsurunda yanılgıya düşülmesi durumunda, örneğin ihracı
serbest olan eşyaların gümrüğe götürülmesi için yüklemesi yapılırken failin bilmeden,
kastetmeyerek, yanlışlıkla eşyalar arasına ihracı yasak olan bir eşya yüklemesi
durumunda kastın varlığından söz edilemeyecektir ve suç oluşmayacaktır. Somut
olayın özelliklerine göre TCK’nın hataya ilişkin 30/1 madde hükümleri gündeme
gelebilecektir.
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
İhracı kanun gereği yasak olan eşyayı ihraç etmek, kanuna muhalefet etmek
hukuka aykırılık unsurunu oluşturur.
D. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Suç özgü bir suç olmadığı için bu fiile müşterek fail, yardım eden ve
azmettiren olarak iştirak edilebilmesi mümkündür.
2. Teşebbüs
Suç teşebbüse elverişlidir. Örneğin failin ihracı kanun gereği yasak bir
eşyayı ülkeden çıkarırken gümrük kapısında yakalanması durumunda, ülkeden
çıkarma fiili henüz gerçekleşmediği için suçun teşebbüs aşamasında kaldığı
söylenebilecektir. Nitekim suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi 5607 sayılı KMK
m.21’e göre tamamlanmış gibi cezalandırılır.
3. İçtima
Bu fiilin 5237 sayılı TCK’da yer alan rüşvet suçuyla birlikte
işlenebileceği düşünülebilir. Fail gümrük memurlarına rüşvet vererek ya da herhangi
bir kazanç sağlayarak gümrük memurlarının göz yummasından faydalanarak suça
konu eşyayı gümrük kapısından çıkarabilir. Bu durumda faile hem rüşvet hem de
kaçakçılık suçundan ayrı ayrı ceza verilir.
E. Yaptırım
Söz konusu fiillerin işlenilmesi durumunda fiil daha ağır bir cezayı
gerektirmediği takdirde fail ya da failler için bir yıldan ü. yıla kadar hapis ve beş bin
güne kadar adli para cezası öngörülmüştür. Fiilin daha ağır cezayı gerektirdiği
durumlara TCK m.188 uyuşturucu ticareti suçu örnek olarak gösterilebilir.
X. 5607 sayılı KMK m.3/9: Hayali İhracat ve Haksız Çıkar Sağlama Suçu
A. Maddi Unsur
Bu fıkrada iki ayrı fiile yer verilmiştir. Birinci fiil, ihracat gerçekleşmediği
halde gerçekleşmiş gibi gösterme fiilidir yani hayali ihracat fiilidir. İkinci fiil ise
gerçekleştirilen ihracata konu malın cins, miktar, evsaf veya fiyatını değişik
göstermektir. Suçun konusunu hayali ihracata konu olan eşya ya da niteliği değişik
gösterilen eşyalar oluşturur. Fail, hayali ihracatı yapan ya da ihracat yapılan eşyanın
niteliğini değişik gösteren gerçek kişilerdir. Gümrük idaresine beyanname vererek 3/9.
maddeye muhalefet eden herkes suçun faili olabilir. Seçimlik hareketli bir suçtur fail
seçimlik hareketlerden birini işleyerek suçu işleyebilir.
B. Manevi Unsur
Manevi unsur kasttır. Suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek
gerçekleştirilmesidir. Özel amaç aranır. Fail bu fiilleri teşvik, sübvansiyon veya
parasal iadelerden yararlanmak amacıyla işlerse 5607 sayılı kanun hükümleri
çerçevesinde cezalandırılır. Bu suç sırf hareket suçudur. Bu seçimlik harekete bağlı
olarak suçun işlenebilmesi için haksız çıkarın, teşvik, sübvansiyon veya parasal
iadelerden yararlanmanın elde edilmesi mecburi değildir. Manevi unsurun
gerçekleşmesi için failin bu amacının varlığı yeterlidir.
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
İhracat gerçekleşmediği halde gerçekleşmiş gibi göstermek ya da ihraca konu
eşyanın niteliğini değişik bildirmek hukuka aykırılık unsurunu oluşturur.
D. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Suç özgü bir suç olmadığı için bu fiile müşterek fail, yardım eden ve
azmettiren olarak iştirak edilebilmesi mümkündür. Evrakta sahtecilik bu suçun
işlenmesi için vazgeçilmez unsurlardan biri olarak değerlendirilebilir. Niteliği
itibariyle evrakta sahtecilik yapmak özel uzmanlık gerektiren nitelikte bir eylemdir ve
sırf bu amaç için kurulmuş suç örgütleri dahi vardır. Fail eğer evrakta sahtecilik için
başka bir kişiden yardım alırsa diğer kişi, suçun işlenmesinde yardımda bulunması ve
icrasını kolaylaştırması sebebiyle yardım eden sıfatıyla sorumlu olur.
2. Teşebbüs
Suç teşebbüse elverişlidir. Örneğin sübvansiyondan yararlanmak ve
çıkar sağlamak amacıyla evrakta sahtecilik yapılması, ihracat sırasında gümrük idaresi
tarafından anlaşılması durumunda suç teşebbüs aşamasında kalacaktır. Nitekim suç
teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi 5607 sayılı KMK m.21’e göre tamamlanmış gibi
cezalandırılır.
3. İçtima
Evrakta sahtecilik bu suçun işlenmesi için vazgeçilmez bir unsur olarak
görünebilir. Zira ihracat gerçekleşmediği halde gerçekleşmiş gibi göstermek büyük
olasılıkla sahte belge düzenlemek suretiyle olacaktır. Bu durumda faile hem evrakta
sahtecilik hem de bu fıkra hükümleri kapsamında kaçakçılık suçundan ceza
verilecektir.
E. Yaptırım
Söz konusu fiillerin işlenildiği durumlarda fail ya da failler için bir yıldan beş
yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür. Beyanname ve
eki belgelerde gösterilen ile gerçekte ihraç edilen eşya arasında yüzde 10’u aşmayan
bir fark bulunması halinde, sadece 27/10/199 tarihli ve 4458 sayılı GK’ya göre işlem
yapılır.
XI. 5607 sayılı KMK m.3/10: Akaryakıt, Tütün ve Alkollü İçki
Kaçakçılığı Suçu
5607 sayılı KMK 3. maddesinin 1 ve 9. fıkralarında işlenen suçların konusunu
oluşturan eşyanın akaryakıt, tütün ve tütün mamülleri, makaron, yaprak sigara kâğıdı,
etil alkol, metanol ve alkollü iç kiler olması halinde cezaya hükmedilirken 10. fıkra
hükümleri dikkate alınmalıdır. Birden fazla fail olduğu durumlarda aralarında iştirak
iradesinin bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Yine bu fıkradan failin
cezalandırılabilmesi için diğer fıkralarda olduğu gibi ticari amaç aranmalıdır. Yargıtay
7. Ceza Dairesi 20 kartonu aşmayan tütün mamüllerinin ticari amaç dışında
bulundurulmasının, 25 litreyi aşmayan kişisel kullanım için bulundurulan alkollü
içkilerin suç oluşturmayacağını istikrar kazanan kararlarında göstermiştir. Yine de
somut olaya göre ayrı değerlendirilmelidir. Örneğin; kına merasiminde hediye olarak
dağıtılmak için alınan 20 paketten fazla tütün mamüllerinin suç oluşturmayacağı
söylenebilir.
XII. 5607 sayılı KMK m.3/11: Kaçak Akaryakıtı Ticari Amaçla
Üretme Bulundurma, Nakletme ya da Satışa Arz etme, Satma veya
Ticari Amaçla Satın Alma Suçu
A. Maddi Unsur
Suçun konusunu, EPDK’nın belirlediği seviyenin altında marker içeren ya da
hiç içermeyen akaryakıt oluşturur. Fiil, bu akaryakıtı bulundurmak, nakletmek, satışa
arz etmek, satmak, satın almaktır. Fail, bu fiilleri gerçekleştiren gerçek kişi ya da
kişilerdir. Söz konusu suçta, suça konu eşyanın kaçak olarak yurda sokulmamış olması
gerekmektedir, kaçak olarak yurda sokulduğu anlaşılırsa sanığa KMK m.10 fıkra
hükümlerince işlem yapılır.
bkz.*Yargıtay 7. CD 07.06.2021, 2021/260 E., 2021/7497 K./Yargıtay 7. CD 14.06.2021, 2019/1626 E., 2021/7879 K.
B. Manevi Unsur
Manevi unsur kasttır. Özel amaç aranır. Failin amacı kanunun ilgili fıkrasında
belirtildiği gibi ticari amaç olmalıdır. Failin bu fıkradan cezalandırılabilmesi için özel
amaç arandığı için olası kastla bu suçun işlenmesi mümkün değildir. Suçun taksirli
hali de kanunda düzenlenmediği için taksirle de işlenmesi mümkün değildir. Bu neden
bu fıkra hükümlerinden fail, yalnızca doğrudan kastının olması durumlarında
cezalandırılabilir.
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
Ulusal marker uygulamasına aykırı hareket etmek suçun hukuka aykırılık
unsurunu oluşturur.
D. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Suç özgü bir suç olmadığı için bu fiile müşterek fail, yardım eden ve
azmettiren olarak iştirak edilebilmesi mümkündür. İştirak iradesinin varlığı somut
olaya göre iyi değerlendirilmelidir. Nitekim Yargıtay bir kararında kaçak akaryakıtın
bulunduğu istasyonda pompacı olarak çalışan kişinin akaryakıt ile ilgisinin olmadığını
ve bunun aksine, herhangi bir kesin delil olmadığını vurgulayarak ilk derece
mahkemesi tarafından verilen hükmü bozmuştur.
2. Teşebbüs
Suç satışa arz etmek ve bulundurmak fiilleri hariç teşebbüse elverişlidir.
Uygulamada Yargıtay 7.CD’since kaçak eşyanın nakil aracına yüklenirken
yakalanması hali, nakle teşebbüs olarak değerlendirilmektedir. Suç teşebbüs
aşamasında kalmış olsa dahi 5607 sayılı KMK m.21’e göre tamamlanmış gibi
cezalandırılır.
3. İçtima
Akaryakıtın kaçak olarak yurda sokulması ve sonrasında satılması söz
konusu ise hareket birden fazla olduğundan fikri içtimaya ilişkin hükümler
uygulanamaz şeklinde doktrinde görüşler vardır. Fiilin belgede sahtecilik suçuyla
beraber işlenmesi durumunda gerçek içtima uygulanır. Suç seçimlik hareketli
olduğundan hareketlerden yalnızca birisinin icrasıyla suç oluşmaktadır. Fail bu
seçimlik hareketlerden birden fazlasını ihlal ederse ayrı ayrı cezalandırılmaz, tek bir
fiilden cezalandırılır. Örneğin kaçakçılık konusu malı fail ticari amaçla satın alır
sonradan da satarsa tek fiilden dolayı sorumlu tutulacaktır.Akaryakıtın kaçak olarak
yurda sokulması ve sonradan satılması durumlarında hareket birden fazla olduğundan
fikri içtimaya ait hükümlerin uygulanamayacağı ve failin iki suçtan da ayrı ayrı
cezalandırılması gerektiği yönünde de ve aksi yönde görüşler de bulunmaktadır.
*Yargıtay 7.CD. 28.12.2017, E.2016/15318, K.2017/11178
E. Yaptırım
Söz konusu fiillerin işlenildiği durumlarda fail ya da failler için iki yıldan beş
yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
XIII. 5607 sayılı KMK m.3/12: Akaryakıt Harici Petrol Ürünlerinden
Petrol Üretmek, Satışa Arz etmek, Satma, Bulundurma, Ticari
Amaçla Satın Alma, Taşıma veya Saklama Suçu
A. Maddi Unsur
Suçun konusunu akaryakıt haricinde kalan solvent, madenı̂ yağ , baz yağ , asfalt
ve benzeri petrol ürünlerinden üretilen akaryakıt oluşturur. Fiil, suça konu eşyaları
üretmek, satmak, satışa arz etmek, bulundurmak, satın almak, taşımak ve saklamaktır.
Fail, bu fiilleri işleyen gerçek kişi ya da kişilerdir. Suç konusu eşyanın yerli üretim ya
da yabancı menşeili olup olmamasının herhangi bir önemi yoktur.
B. Manevi Unsur
Manevi unsur kasttır. Suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. Özel amaç aranır. Failin söz konusu fiilleri suça konu eşyanın buözelliğini bilerek ticari amaçla işlemesi gerekmektedir. Failin söz konusu fiilleri Akaryakıt haricindeki petrol ürünleri ulusal marker uygulamasına tabi değildir. Uygulamada bu türde en çok rastlanan, madeni yağa veya baz yağa solvent veya benzeri ürünler katılarak seyreltilen ve motorin yerine kullanılan ürünlerdir. bildiği ve bilmesi gerektiği karina olarak kabul edilemez. Örneğin madeni yağ üretim merkezinde çalışan bir işçinin bu madeni yağın EPDK’dan izin alınmadan akaryakıt olarak kullanıldığını bildiği kabul edilemez.
bkz.Seyfettin Çilesiz, 6455 ve 6545 Sayılı Kanunlarla Değişik 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Açıklaması, 4. Baskı, Ankara, Adalet Yayınevi, 2016, s.385-386.
Erdener Yurtcan, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Şerhi, Ankara, Seçkin Yayıncılık, 2019, s.110.
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
Fıkrada yer alan temel şart EPDK’dan izin alınmadan akaryakıt dışında kalan
bazı maddelerle ilgili öngörülen eylemleri gerçekleşmektir. EPDK’dan izin alınmadan
söz konusu fiillerin icra edilmesi suçun hukuka aykırılık unsurlarını oluşturur. Yani
EPDK’dan izin alınmadığı durumlarda fail suçun hukuka aykırılık sınırlarından içeri
adım atmış demektir.
D. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Suç özgü bir suç olmadığı için bu fiile müşterek fail, yardım eden ve
azmettiren olarak iştirak edilebilmesi mümkündür.
2. Teşebbüs
Suç satışa arz etmek ve bulundurmak fiilleri hariç teşebbüse elverişlidir.
Örneğin EPDK’dan izin almadan madeni yağdan akaryakıt üretmek için gerekli ortamı
ve teçhizatı hazırlamış kişinin ihbar edilerek yakalanması durumunda failin suça
teşebbüs ettiği söylenebilir. Öte yandan suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi 5607
sayılı KMK m.21’e göre tamamlanmış gibi cezalandırılır.
3. İçtima
Söz konusu fiille beraber başka bir suç işlenmesi durumunda da somut
olaya göre zincirleme suç hükümleri, fikri içtima hükümleri ya da belgede sahtecilik
suçunun işlenmesi durumunda gerçek içtima gündeme gelebilecektir.
E. Yaptırım
Söz konusu fiillerin işlenildiği durumlarda fail ya da failler için iki yıldan beş
yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
XIV. 5607 sayılı KMK m.3/13: Boru Hatlarından, Depolarından veya
Kuyulardan Kanunlara Aykırı Şekilde Alınan Sıvı veya Gaz
Halindeki Hidrokarbonlarla, Hidrokarbon Türevi Olan Yakıtları
Satışa Arz etme, Satma, Bulundurma, Ticari Amaçlarla Satın Alma,
Taşıma veya Saklama Suçu
A. Maddi Unsur
Suçun konusunu, her türlü üretim, iletim ve dağıtım hatları dahil olmak ü zere
sıvı veya gaz halindeki hidrokarbonlarla, hidrokarbon türevi olan yakıtları nakleden
boru hatlarından, depolarından veya kuyulardan kanunlara aykırı ş ekilde alınan
ürünler oluşturmaktadır. Fiil, bu ürünleri satışa arz etmek, satmak, bulundurmak, satın
almak, taşımak ve saklamaktır. Anılan suç seçimlik hareketli olup eylemlerden birinin
yapılması suçun oluşumu için yeterlidir. Fail bu filleri işleyen gerçek kişi ya da
kişilerdir.
B. Manevi Unsur
Manevi unsur kasttır. Suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek
gerçekleştirilmesidir. Özel saik aranmaktadır. Failin söz konusu eylemleri işlerken
ticari amacı bulunmalıdır. Yargıtay 7.Ceza Dairesi, nakliyecilikle uğraşıp geçimini
yük taşımacılığı yaparak kazanan kişilerin bu amaçla kullandıkları aracın deposundaki
akaryakıtın ticari amaçla satın alındığını kabul etmektedir.
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
Ürünlerin kanunlara aykırı şekilde alınması suçun hukuka aykırılık unsurunu
oluşturur.
D. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Suç özgü bir suç olmadığı için bu fiile müşterek fail, yardım eden ve
azmettiren olarak iştirak edilebilmesi mümkündür.
2. Teşebbüs
Suç satışa arz etmek ve bulundurmak fiilleri hariç teşebbüse elverişlidir.
Suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi 5607 sayılı KMK m.21’e göre tamamlanmış
gibi cezalandırılır.
3. İçtima
Bu fiilin 5237 sayılı TCK’da yer alan hırsızlık ve mala zarar verme
suçlarıyla birlikte işlenebileceği düşünülebilir. Nitekim Yargıtay bir kararında petrol
boru hattı delinerek ham petrol çalınması olayında hem mala zarar verme ve hırsızlık
hem de bu fıkra kapsamında kaçakçılık suçundan ceza verilmesi gerektiğine
hükmetmiştir.18 Ayrıca suçun oluşabilmesi için seçimlik hareketlerden birinin
gerçekleşmesi yeterlidir. Birden fazla seçimlik hareket varsa da faile tek bir suçtan
ceza verilir.
E. Yaptırım
Söz konusu fiillerin işlenildiği durumlarda fail ya da failler için iki yıldan beş
yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
XV. 5607 sayılı KMK m.3/14: Lisansa Esas Teşkil Eden Belgelerde
Belirlenenlere Aykırı Olarak Sabit ya da Seyyar Tank, Düzenek veya
Ekipman Bulundurmak Suçu
A. Maddi Unsur
Suçun konusunu, kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye,
satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa
esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı olarak sabit ya da seyyar tank, düzenek
veya ekipmanlar oluşturur. Suçun failleri, bu ekipman, düzenek, sabit ya da seyyar
tankı bulunduran Enerji Piyasasında faaliyet gösteren dağıtım firmaları, depolama,
iletim, taşıma, işlemi madeni yağ üretimi, ihrakiye teslim şirketleri, rafineriler ve
ihrakiye bayileri ile bu kurumların yasal yetkilileri olabilecektir. Bu nedenle
EPDK’dan alınmış bir izin belgesi olmayan akaryakıt istasyonunda lisanslı faaliyet
bulunmadığından bu faaliyetin oluşmayacağı söylenebilir.19 Yargıtay bir kararında
EPDK tarafından lisans alınması zorunlu olmayan bir işyerinde düzenekten kaçak
akaryakıt satılması durumunda sanığa 3/14’ten mahkumiyet verilemeyeceğini
vurgulamıştır.Zira 3/14’ten sanığa ceza verilebilmesi için EPDK tarafından lisansa
esas eden belgelerde belirlenenlere aykırı olarak sabit düzenek bulundurmak suçun
unsurunu oluşturur.
bkz.*Yargıtay 7.CD. 30.11.2016, 2014/29007 E., 2016/10846 K.
B. Manevi Unsur
Manevi unsur kasttır. Suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek
gerçekleştirilmesidir.
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
Lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı olarak sabit ya da
seyyar tank, düzenek veya ekipman bulundurmak suçun hukuka aykırılık unsurunu
oluşturur.
D. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Suç özgü bir suç olmadığı için bu fiile müşterek fail, yardım eden ve
azmettiren olarak iştirak edilebilmesi mümkündür.
2. Teşebbüs
Suç bulundurma fiili hariç teşebbüse elverişlidir. Örneğin fail lisansa
esas teşkil belgelerde belirlenenlere aykırı olarak sabit düzenek kurarken yakalanması
durumunda suça teşebbüs ettiği söylenebilir. Suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi
5607 sayılı KMK m.21’e göre tamamlanmış gibi cezalandırılır.
3. İçtima
Bu fiilin 5237 sayılı TCK’da yer alan rüşvet suçuyla birlikte
işlenebileceği düşünülebilir. Söz konusu fiille beraber başka bir suç işlenmesi
durumunda da somut olaya göre zincirleme suç hükümleri, fikri içtima hükümleri ya
da belgede sahtecilik suçunun işlenmesi durumunda gerçek içtima gündeme
gelebilecektir.
E. Yaptırım
Söz konusu fiillerin işlenildiği durumlarda fail ya da failler için iki yıldan beş
yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
*Yargıtay 7.CD. 10.02.2020, 2019/8527 E., 2020/2249 K.
XVI. 5607 sayılı KMK m.3/15: Ulusal Markeri, Yetkisiz Olarak
Üretme, Satışa Arz etme, Satma, Yetkisiz Kişilerden Satın Alma,
Kabul etme, Bu Özelliğini Bilerek Nakletme veya Bulundurma Suçu
A. Maddi Unsur
Suçun konusunu, yetkisiz olarak üretilen ulusal markerler oluşturur. Ulusal
marker, EPDK tarafından belirlenen seviyede eklenen bir üründür. Akaryakıt
kaçakçılığının önlenmesi amacıyla 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununa göre
hazırlanmış olup, “Petrol Piyasasında Ulusal Marker Uygulamasına İlişkin
Yönetmelik” gereğince 1.1.2007 tarihinden itibaren ülke genelinde benzin, motorin,
biyodizel ve benzinle harmanlanacak olan etanole EPDK’nın yetkilendirdiği dağıtım
şirketleri ve rafinelerce satıştan önce eklenmektedir. Suçun faili, yetkisiz olarak
üretilen ulusal markeri satan, satışa arz eden, yetkisiz kişilerden satın alan, kabul eden,
bu özelliğini bilerek nakleden veya bulunduran gerçek kişi veya kişilerdir. Fiil ise
satışa arz etmek, satmak, bulundurmak, nakletmek, kabul etmektir.
B. Manevi Unsur
Manevi unsur kasttır. Suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek
gerçekleştirilmesidir. Örneğin fail ulusal markeri satın alırken satın aldığı kişinin
yetkisiz olarak bu markeri ürettiğini somut olaya göre bilebilecek durumda değilse bu
fıkra hükümlerince cezalandırılamaz. Yetkisiz olarak üretilen ulusal markerleri
nakleden, satın alan veya bulunduran kişilerin bu kanun maddesi uyarınca
cezalandırılabilmesi için markerin yetkisiz olduğunu bilmesi gerekmektedir. Ticari
amacın varlığı aranmaz.
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
Ulusal Markerin yetkisiz olarak söz konusu fiilleri konu edilmesi hukuka
aykırılık unsurunu oluşturur.
D. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Suç özgü bir suç olmadığı için bu fiile müşterek fail, yardım eden ve
azmettiren olarak iştirak edilebilmesi mümkündür.
2. Teşebbüs
Suç teşebbüse elverişlidir. Suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi
5607 sayılı KMK m.21’e göre tamamlanmış gibi cezalandırılır.
3. İçtima
Mevcut olaya göre gerçek ya da fikri içtima gündeme gelebilecektir.
Örneğin yetkisiz olarak ulusal marker üretip bu markeri kaçak akaryakıta katan fail
hem 5607 sayılı KMK m.10’a istinaden hem de m.15’e istinaden
cezalandırılabilecektir. Fakat m.15’te yer alan seçimlik hareketlerden her ikisinin de
fail tarafından gerçekleştirilmesi durumunda ise faile tek bir suçtan ceza verilir.
E. Yaptırım
Kanunda söz konusu fiillerin işlenilmesi durumunda fail ya da failler için iki
yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
XVII. 5607 sayılı KMK m.3/16: Bandrol, Etiket, Hologram, Pul,
Damga veya Benzeri İşaretlerin Taklitlerini İmal Etme veya Ülkeye
Sokma ile Bunları Bilerek Bulundurma, Nakletme, Satma ya da
Kullanma Suçu
A. Maddi Unsur
Suçun konusu, taklit olarak imal edilen ya da ülkeye sokulan sahte bandrol,
etiket, hologram, pul, damga ve benzeri işaretlerdir. Fail, bu ve benzeri sahte işaretleri
imal eden, ülkeye sokan, bilerek bulunduran, nakleden, satan ya da kullanan gerçek
kişi ya da kişilerdir. Özgü suç olmadığından herkes fail olabilir. Fiil, suça konu eşyaları
imal etmek, ülkeye satmak, bulundurmak, nakletmek, satmak ya da kullanmaktır. Söz
konusu fıkrada kaçakçılıkla etkin mücadele amacıyla, kaçak ürünlerin yasal olarak
gösterilmesi hakkında düzenlenme yapılmış ve bu fiili işleyenlere yönelik hapis ve adli
para cezası düzenlenmiştir.
B. Manevi Unsur
Manevi unsur kasttır. Suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek
gerçekleştirilmesidir. Kanun koyucu söz konusu işaretlerin taklitlerini imal etmek,
ülkeye sokmak, nakletmek, satmak ve kullanmak fiilleri açısından özel bir amaç
aramamıştır. Fakat bulundurma fiilinin bilerek olması gerektiği hususunu belirtmiştir.
Yani bulundurma fiilleri haricindeki fiiller olası kastla işlenmesi durumunda suç
oluşabilecektir. Bulundurma fiili ise yalnızca doğrudan kast ile işlenirse suç oluşur.
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
Maliye Bakanlığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunundaki düzenlemeler
çerçevesinde, vergi güvenliğini sağlamak amacıyla, elektronik, manyetik ve benzeri
cihaz ve sistemler vasıtasıyla bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol
gibi özel etiket ve işaretlerin kullanılmasına ilişkin zorunluluk getirmeye, uygulamaya
ait usul ve bu konulardaki esasları belirlemeye yetkili kılınmıştır. İlgili kanuna göre
sadece kamu kurumlarınca uygulanılan işaretlerin taklitlerini imal etmek hukuka
aykırılık unsurunu oluşturur.
D. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Suç özgü bir suç olmadığı için bu fiile müşterek fail, yardım eden ve
azmettiren olarak iştirak edilebilmesi mümkündür.
2. Teşebbüs
Suç teşebbüse elverişlidir. Suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi
5607 sayılı KMK m.21’e göre tamamlanmış gibi cezalandırılır.
3. İçtima
Bu fiilin 5237 sayılı TCK’da yer alan rüşvet suçuyla birlikte
işlenebileceği düşünülebilir. Yargıtay bir kararında kaçak sigara ile sahte bandrolleri
aynı anda bulunduran sanık açısından fikri içtima nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın
44.maddesi uyarınca sanığa daha ağır ceza gerektiren hüküm uygulanması
gerektiğine yönelik karar vermiştir. Tek bir fiille birden fazla suç işleyen faile fikri
içtima hükümleri uygulanarak en ağır cezanın verilmesi yerindedir.
E. Yaptırım
Söz konusu fiillerin işlenilmesi durumunda fail ya da failler için üç yıldan altı
yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
*Yargıtay 7.CD. 12.11.2019, 2015/26355 E., 2019/37147 K.
XVIII. 5607 sayılı KMK m.3/17: Bandrol, Etiket, Hologram, Pul,
Damga veya Benzeri İşaretleri Belirlenen Ürünlerde Kullanmaksızın
Yayma, Sahte Evrak veya Dokümanlarla veya Herhangi Bir Biçimde
Temin Etme, Bunları Taklit veya Tahrif Ederek Amacı Dışında
Kullanma Suçu
A. Maddi Unsur
Suçun konusunu, tütün mamulleri, makaron, yaprak sigara kâğıdı, etil alkol,
metanol ve alkollü içkilerin ambalajlarına kamu kurumlarınca uygulanan bandrol,
etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretler oluşturur. Fiil, bağlı hareketli bir
suçtur, belirtilen hareketlerle işlenebilir. Seçimlik hareketlerden birinin işlenmesi
suçun oluşumu için yeterlidir. Suçun faili, maddede yazılan fiilleri gerçekleştiren
gerçek kişi ya da kişilerdir.
B. Manevi Unsur
Manevi unsur kasttır. Suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek
gerçekleştirilmesidir.
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
Mevzuatta belirlenen usulde temin edilmesine rağmen mevzuata aykırı şekilde
yayılması, sahte evrak veya dökümanlarla ya da herhangi bir kurumu yanıltarak temin
edilmesi, tedarik amacı dışında kullanılması hukuka aykırılık unsurunu oluşturur.
D. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Suç özgü bir suç olmadığı için bu fiile herkes tarafından müşterek fail,
yardım eden ve azmettiren olarak iştirak edilebilmesi mümkündür.
2. Teşebbüs
Suç konusu eşyanın bedelli ya da bedelsiz yayılması, yanıltarak temin
edilmesi ve amacı dışında kullanılması fiillerine teşebbüs mümkündür. Suç teşebbüs
aşamasında kalmış olsa dahi 5607 sayılı KMK m.21’e göre tamamlanmış gibi
cezalandırılır.
3. İçtima
Fıkrada tanımlanan suç seçimlik hareketle işlenebilen bir suçtur.
Seçimlik hareketlerden bir veya daha fazlası işlenilmesi durumunda da faile tek bir
ceza verilir. Resmi belge statüsünde olan bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya
benzeri işaretlerin taklit edilmesiyle tek fiil ile birden fazla hükmün (KMK m.3/17 ve
TCK m.204) ihlali olacağından, TCK m.44 fikri içtima hükümleri uygulanması
gerekmektedir.
E. Yaptırım
Söz konusu fiillerin işlenildiği durumlarda fail ya da failler için üç yıldan altı
yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
XIX. 5607 sayılı KMK m.3/18: Ambalajlarında Bandrol, Etiket,
Hologram, Pul, Damga veya Benzeri İşaret Bulunmayan ya da Taklit
veya Yanıltıcı Bandrol, Etiket, Hologram, Pul, Damga veya Benzeri
İşaretleri Taşıyan Tütün Mamülleri, Etil Alkol, Metanol ve Alkollü
İçkileri Ticari Amaçla Üretme, Bulundurma, Nakletme, Satışa arz
etme, Satma veya Bu Özelliğini Bilerek Ticari Amaçla Satın Alma
Suçu
Ülkemizde uygulanan vergi politikaları nedeniyle söz konusu fıkrada belirtilen
kaçakçılığa konu eşyaların kâr marjı oldukça yüksektir. 4733 sayılı yasa zamanında
cezanın alt sınırının 2 yıl olması ve tutuklama tedbiri uygulanmaması sebebiyle
özellikle tütün kapsamına giren kaçakçılık faaliyetlerindeki artış Kaçakçılık ve
Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı Raporunu da yansımıştır. Söz konusu
yeni düzenlemeyle suçun yaptırımı arttırılarak son dönemde rağbet gören bu
kaçakçılık faaliyetinin önüne geçilmeye çalışılmıştır.
*Kom Daire Başkanlığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele 2012 Raporu, Ankara, KOM Yayınları,2012,s.35,(Çevrimiçi),https://www.egm.gov.tr/kurumlar/egm.gov.tr/IcSite/kom/YAYINLARIMIZ/TÜRKÇE/2012%20RAPORU%20TÜRKÇE.pdf, 4 Temmuz 2021.
A. Maddi Unsur
Suçun konusunu, yurt içerisinde üretilen veya yurtdışında üretilmiş
bulunmakla birlikte, gümrük vergileri ödenmek suretiyle yasal yollardan yurda
getirilen tütün mamülleri, etil alkol, etanol ve alkollü içkilerin ambalajları üzerinde
TAPDK tarafından basılan bandrol etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretler
bulunmayan tütün mamulleri, makaron, yaprak sigara kâğıdı, etil alkol, metanol ve
alkollü içkiler oluşturmaktadır. Üzerlerinde TAPDK tarafından basılan bandrol etiket,
hologram, pul, damga veya benzeri işaretler olmayan ya da taklit veya yanıltıcı
bandrol, etiket, hologram,pul, damga veya benzeri işaret taşıyan ürünlerin yerli üretim
olmayıp yurt dışından kaçak olarak yurda getirilmiş olduğu anlaşılması durumunda
failin bu fıkra yerine 5607 sayılı Yasanın 3/10 fıkra hükmüne göre cezalandırılması
gerekir. Seçimlik hareketli bir suçtur.23 Fıkrada tanımlanan suçun konusunu
ambalajında işaret olmayan ürünler oluşturabileceği gibi yanıltıcı işaretler olması
durumunda da suç oluşacaktır. Örneğin 2 litrelik alkollü içki şişesinin üzerine 1 litrelik
şişe ambalajı yapıştırılması durumunda da faile bu fıkra çerçevesinde işlem
yapılabilecektir.
B. Manevi Unsur
Manevi unsur kasttır. Ticari amaç aranmaktadır. Kanun lafzında seçimlik
hareketlerden üretmek, bulundurmak, nakletmek ve satın almak fiillerinin ticari
amaçla işlenmesi durumunda suçta tipikliğin oluşacağı hususu belirtilmiştir. Satışa arz
etmek ve satmak fiilleri açısından ticari amaçla olması hususu belirtilmemiştir fakat
niteliği itibariyle satmak ve satışa arz etmek fiilleri de ticari amaçla olduğundan dolayı
söz konusu fıkradaki tüm seçimlik fiillerin suçu oluşturabilmesi için ticari amacın
varlığı aranmalıdır.
C. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Suç özgü bir suç olmadığı için bu fiile müşterek fail, yardım eden ve
azmettiren olarak iştirak edilebilmesi mümkündür.
2. Teşebbüs
Suç tipinde belirtilen seçimlik hareketlerden satışa arz etmek ve
bulundurmak fiilleri hareketin neticeye bitişik olması sebebiyle teşebbüse elverişli
değildir. Diğer seçimlik fiiller açısından teşebbüs mümkündür. Suç teşebbüs
aşamasında kalmış olsa dahi 5607 sayılı KMK m.21’e göre tamamlanmış gibi
cezalandırılır.
3. İçtima
Seçimlik hareketlerden bir veya ikisinin de işlenmesi durumunda faile
tek ceza verilir. Bu fıkra ile beraber failin tek bir fiille KMK m.3’de yer alan diğer
fıkra hükümlerini de ihlal etmesi mümkündür. Bu durumda TCK m.44 fikri içtima
hükümleri uygulanarak faile en ağır ceza gerektiren fıkra hükümleri uygulanır.
D. Yaptırım
Söz konusu fiillerin işlenildiği durumlarda fail ya da failler için üç yıldan altı
yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
XX. 5607 sayılı KMK m.3/20: Tesis Dışı Üretilen Tütün Mamülü
veya Benzerleri ile İzinsiz Tütün Ticareti
A. Maddi Unsur
Suçun konusunu ilgili kurumlardan yetki belgesi belgesi alınmadan ya da ilgili
kurumlara bildirim yapılmadan ticareti yapılan tütün ile içi doldurulmuş makaron veya
yaprak sigara kağıdı oluşturur. Fail, suça konu eşyaları satan, satışa arz eden, ticaretini
yapan, bulunduran ve nakleden kişilerdir. Söz konusu suç seçimlik hareket şeklinde
işlenebilir.
B. Manevi Unsur
Manevi unsur kasttır. Suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek
gerçekleştirilmesidir. Makaron veya yaprak sigara kağıdını içini doldurulmuş şeklinde
satmak, satışa arz etmek, bulundurmak ve nakletmek fiillerinde ticari amaç
aranmaktadır. Tütün ticareti yapmak da niteliği itibariyle ticari amaçlıdır.
bkz.Yusuf Ergin, 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Kapsamında Kaçakçılık Suçları, Ankara, Seçkin Yayınları, 2021, s.206.
C. Hukuka Aykırılık Unsuru
Yetki belgesi alınmadan ve bildirim yapılmadan tütün ticareti yapmak suçun
hukuka aykırılık unsurunu oluşturur.
D. Özel Görünüş Biçimleri
1. İştirak
Suç özgü bir suç olmadığı için bu fiile müşterek fail, yardım eden ve
azmettiren olarak iştirak edilebilmesi mümkündür. Örneğin TAPDK’dan yetki belgesi
alınmadan sigara kağıdını içini doldurup üreten kişi ile bu suça konu eşyaları nakleden
kişi müşterek fail olarak yargılanırlar.
2. Teşebbüs
Suç teşebbüse elverişlidir. Örneğin TAPDK’dan izin alınmadan
üretilen tütünü kamyonete yüklerken yakalanan nakliyecinin seçimlik hareketlerden
nakletmek fiiline teşebbüs ettiği söylenebilecektir. Nitekim suç teşebbüs aşamasında
kalmış olsa dahi 5607 sayılı KMK m.21’e göre tamamlanmış gibi cezalandırılır.
3. İçtima
Bu fiilin 5237 sayılı TCK’da yer alan rüşvet suçuyla birlikte
işlenebileceği düşünülebilir.
E. Yaptırım
Söz konusu fiillerin işlenilmesi durumlarında fail ya da failler için üç yıldan
altı yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.
XXI. 5607 sayılı KMK m.3/21: Kaçakçılık Fiillerinde Teşebbüs
5607 sayılı KMK m.3/21’de, madde 3’te yer alan kaçakçılık fiilleri teşebbüs
aşamasında kalmış olması durumunda bile fiil tamamlanmış gibi cezalandırılacağı
düzenlenmiştir. Bu düzenleme yasa koyucuların kaçakçılık suçlarını önlemede ne
kadar kararlı olduğunu gösterir niteliktedir. 5237 sayılı TCK’ya göre teşebbüsün
şartları kast bulunması, elverişli hareketlerle icraya başlanmış olması ve suçun
tamamlanmamasıdır. Kaçakçılık fiillerinde suç tamamlanmamış olsa bile m.3/21
uyarınca fail cezalandırılır. Hazırlık hareketleri cezalandırılmaz.
XXII. 5607 sayılı KMK m.3/22: Kaçak Eşya Değerinin Fahiş, Hafif ya
da Pek Hafif Olması
5607 sayılı KMK m.3/22’de “suçların konusunu oluş turan eş yanın değerinin
fahiş olması hâlinde, verilecek cezalar yarısından bir katına kadar artırılır. Eşyanın
değerinin hafif olması hâlinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması
hâlinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklinde düzenlenme yapılmıştır. Maddede
belirtilen değer, söz konusu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değeridir. Gümrüklenmiş
değerin fahiş olması halinde temel cezadan artırım, hafif veya pek hafif olması halinde
ise temel cezada indirim yapılması gerekmektedir. Kanunun önceki halinde sadece
artırım düzenlenmişken ceza adaletinin sağlanması amacıyla eşyanın değerinin hafif
veya pek hafif olması durumunda da indirim yapılması gerektiği şeklinde düzenleme
yapılmıştır. Söz konusu değerin pek fahiş, hafif ya da pek hafif olması durumu
Yargıtay 7.CD’sinin uygulamadaki kabul görmüş değer tablosuna göre
belirlenmektedir. TCK m.43/1 zincirleme suç hükümleri uygulandığı durumlarda tüm
dosyalardaki eşyaların toplam değeri değil, her bir dosyadaki eşya değeri ayrı ayrı
dikkate alınır. 5237 sayılı TCK’nın 61/4 maddesi gereğince, 5607 sayılı Kanunun 3/22
maddesi TCK’nın 43/1 maddesinden önce uygulanmalıdır.
SONUÇ
Küresel sermayenin vizyonlu legal ve illegal girişimcileri, insanların arz talep
noktalarından hareketle, yeryüzündeki kaynak ve eşyaları ekonomik kazanç
faaliyetleri için kullanmaktadır. Tarih boyunca söz konusu ekonomik kazancın
oluşabilmesi için bu girişimcilerin farklı coğrafyalara gitme, sömürme, alış-veriş tarzı
faaliyetleriyle sosyal etkileşim artmış ve ticaret kavramı daha da derinleşmiştir.
Bununla beraber devletler, bu tarz ekonomik faaliyetler ve ticaretlerden vergi, resim,
harç gibi birtakım uygulamalarla gelir elde etmeye çalışmıştır. Gerçek ya da Tüzel
kişiler, devletlerin bu tarz yükümlülüklerini, kar marjlarını arttırmak için delerek yasal
olmayan yollara başvurmuştur. 5607 sayılı güncel Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve
mevzuatta yapılan değişiklikler göz önünde bulundurulduğunda söz konusu ihlallerin
artmasına bağlı olarak devlet, ekonomik düzeni ve çıkarlarını korumak amacıyla
etkiye tepki olarak yasal düzenlemelerdeki yaptırımları ağırlaştırmıştır.
Kaynakça
Centel, Nur, Zafer Hamide: Ceza Muhakemesi Hukuku, İstanbul, Beta Yayıncılık,
2019
Çıldır, Şentürk, Korkmaz, Oğuz: Kaçakçılık Suçları, Ankara, Yetkin Yayınları, 2020
Çıldır, Şentürk, Denizhan, Hüseyin: Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, Ankara,
Seçkin Yayıncılık, 2008
Çilesiz, Seyfettin: 6455 ve 6545 Sayılı Kanunlarla Değişik 5607 Sayılı Kaçakçılıkla
Mücadele Kanunu Açıklaması, 4. Baskı, Ankara, Adalet Yayınevi, 2016
Şahin, Dilara: “5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunundaki İthalat
Kaçakçılığı Suçları ve Kabahatleri,” Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul,
T.C. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011, (Çevrimiçi)
http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47648.pdf, 5 Nisan 2021
Ergin, Yusuf: 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Kapsamında Kaçakçılık
Suçları, Ankara, Seçkin Yayıncılık, 2021
Günay, Erhan: Uygulamalı 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve İlgili
Mevzuat, Ankara, Seçkin Yayıncılık, 2009
Kom Daire Başkanlığı: Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele 2012 Raporu,
Ankara, Kom Yayınları, 2012, (Çevrimiçi),
E/2012%20RAPORU%20TÜRKÇE.pdf, 4 Temmuz 2021
Özgenç, İzzet: Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara, Seçkin Yayıncılık,
2018
Yalçın Sancar, Türkan, Köprülü, Timuçin: Ceza Hukuku Genel Hükümler
Uygulamalı Çalışmaları, Ankara, Savaş Yayınevi, 2016
Yurtcan, Erdener: Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Şerhi, Ankara, Seçkin
Yayıncılık, 2019
Görülmekte olan ceza davalarınız için alanında uzman bir ceza avukatından danışmanlık almanız son derece önemlidir.
Ankara avukat tavsiye listesinde bulunan avukatlarımızdan oluşmuş avukatlık büromuzla iletişime geçerek ceza ve kaçakçılık avukatlarımızdan son derece profesyonel hukuki destek alabilirsiniz.
Avukat TALHA YAYLA – Ankara Barosu